Ama bir gün ailemize daha iyi bir hayat sağlamanın... | Open Subtitles | لكن يوما ما ستفهم أن هذا يوفر لعائلتنا حياة أفضل |
Mimari ve tasarımda birçok program geliştirilmiş daha iyi bir hayat için daha iyi tasarıma doğru yönelen. | TED | كان هناك الكثير من البرامج في العمارة والتصميم التي كانت عن توجيه الناس في الاتجاه لتصميمٍ أفضل لأجل حياة أفضل. |
Fiziksel olarak güçlü, zihinsel olarak sağlam. Çocuklarına daha iyi bir hayat sağlamak için ne gerekiyorsa yapacak. | TED | هي قوية بدنيا وعقليا، وستفعل كل ما يلزم لتوفر حياة أفضل لأطفالها |
Sevdikleri herkesi geride bırakıp daha iyi bir yaşam umuduyla uzaklarda, çok uzaklarda, daha önce hiç görmedikleri bir yer için yola çıktılar. | TED | وكل من أحبوهم والانطلاق إلى مكان بعيد جدًا لم يروه من قبل آملين في حياة أفضل. |
Bir çocuk var; gelecekten hiç umudu yok, ama çaresizce daha iyi bir hayat istiyor. | TED | يوجد هناك طفل ليس لديه أمل في المستقبل ولكنه بحاجة ماسة ليعيش حياة أفضل. |
Çocukları ve ailesi için daha iyi bir hayat istiyordu. | TED | فقد أرادت أن تخلق حياة أفضل لأطفالها ولأسرتها. |
Onlar da bu ülkeye güvenli ve yeni bir yaşam için gelmişti; ailelerine daha iyi bir hayat vermek için. Oradaki çocukların gözlerinde kendi çocuklarını gördüler. | TED | لقد أتوا هنا أيضا للبحث عن الأمان وبداية جديدة، حياة أفضل لأسرهم، ورأوا في أعين هؤلاء الأطفال أطفالهم. |
Bayan Hamer'ın ve Mississippi'deki birçok insanın fedakarlıklarına baktım, bize daha iyi bir hayat verebilmek için kendi hayatlarını riske attılar. | TED | ونظرت إلى تضحيات السيدة هامر وكل هؤلاء الناس في ولاية مسيسيبي الذين خاطروا بحياتهم لتقديم حياة أفضل لنا. |
Çin'de her zaman herkes bir şeyler için acele eder, daha iyi bir hayat sürebilmek için 1.3 milyar insanın önüne geçmeniz gerekir. | TED | ففي الصين حيث كل شخص وكل شيء في عجلة من أمرهم، تحتاج إلى أن تتفوق على 1.3 مليار شخص لكي تبني لك حياة أفضل. |
Yaratıcısı, Mısırlı bir TV yapımcısı olan Ahmed Abou Haiba, gençlerin İslamiyet’ten esinlenerek daha iyi bir hayat sürmelerini istiyor.¼ | TED | مؤسسه، الذي هو منتج تلفزيوني مصري يسمى أحمد أبو هيبة، يريد أن يلهم الشباب بالإسلام من أجل حياة أفضل. |
Yine de şüphe edenlerden daha iyi bir hayat yaşamış olacağım. Dur bir dakika. | Open Subtitles | إذن فسأكون خضت حياة أفضل من حياة المتشككين |
daha iyi bir hayat için daha iyi bir insan olmalıyım. | Open Subtitles | لو أردت حياة أفضل, لابد أن أكون إنسان أفضل |
Hapisten çıktığımdan beri daha iyi bir hayat yaşamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | منذ خروجي من السجن أحاول أن أعيش حياة أفضل |
Artık yeni "babacıklarınız" onlar olacak. Ve sizlere daha iyi bir hayat sunacaklar. | Open Subtitles | سيكونون أباكم الجدد وسيقدمون لكم حياة أفضل |
Ülkemi, oğluma ve hasta anneme daha iyi bir hayat sunmak için terk ettim. | Open Subtitles | لأنى إعتقدت أنه يمكننى منح ولدي وأمي المريضة حياة أفضل |
daha iyi bir hayat, sağlık ve insanlık tarihinde ilk defa dünya barışı! | Open Subtitles | حياة أفضل و صحة جيدة و للمرة الآولى في التاريخ البشري |
Detroit'e daha iyi bir yaşam için geldiler. | TED | أتى هؤلاء إلى ديترويت من أجل أسلوب حياة أفضل. |
Ölmemiş olanlar daha iyi bir yaşam istiyorlar ve bu yaşamı burada istiyorlar. | Open Subtitles | الذين لم يموتوا يريدون حياة أفضل, و يريدونها هنا. |
Çocuklarınıza daha iyi yaşam sunmak için canla başla uğraşıp bir yerden ayrılıyorsunuz, sonra onlar da büyüyünce aynı yere geri dönüyor. | Open Subtitles | تقاتل و تصارع بمخالبك من أجل الخروج من مكان ما لكي تمنح أطفالك حياة أفضل و عندما يكبرون فأنهم يعودون مباشرة |
Ben senin hayatının daha iyi olması için gece gündüz burada çalışıyorum. | Open Subtitles | أكدح هنا طيلة النهار والليل لتعيش أنت حياة أفضل |
Arkadaşlarınla vedalaşman ve 503 numaralı odaya gidip daha iyi bir hayata başlaman için 3 dakikan var. | Open Subtitles | أمامك ثلاث دقائق لتوديع زملائك السابقين واحضر إلى الغرفة 503 للإستعداد إلى حياة أفضل |
Yine de burada bırakırsa, daha iyi bir hayatı olacağını ve buna değeceğini düşünüyor. | Open Subtitles | فكرت انها اذا تركته هنا سيكون له فرصة في حياة أفضل |
Küçük kızın bir hayatı olsun istedik. | Open Subtitles | نحاول فقط منح بنت صغيرة حياة أفضل |
Seni çok güzel bir hayat bekliyor dışarıda. | Open Subtitles | ثمّة حياة أفضل تنتظرك في الدنيا. |