Ayrıca, dün gece o adamın hayatını kurtarmak ne kadar hoştu. | Open Subtitles | بالإضافة كيف كان ذلك رائعاً.. أن ننقذ حياة ذلك الرجل البارحة؟ |
Ayrıca, dün gece o adamın hayatını kurtarmak ne kadar hoştu. | Open Subtitles | بالإضافة كيف كان ذلك رائعاً.. أن ننقذ حياة ذلك الرجل البارحة؟ |
o adam ve o küçük kızın hayatını kurtardığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أنك أنقذت حياة ذلك الرجل وتلك الفتاة الصغيرة |
o küçük çocuğu kurtardığından beri etrafta süper kahraman kıyafetiyle dolaşıp duruyor. | Open Subtitles | منذ أن أنقذ حياة ذلك الفتى أصبح يتجول لابساً الزي الخارق جنون .. |
Eğer o adam yürüyemez ise ne özelliği kalacak? | Open Subtitles | ما نوعيّة حياة ذلك الرجل عندما لا يستطيع أن يمشي ؟ |
o kanlı görünmez ellerinle, iptal et, yırt at o meşum belgeyi, kurtar beni bu korkudan. | Open Subtitles | ثم بيدك الدامية أنهي حياة ذلك الرجل الذي يجعلني في خوف دائم |
Şimdi, eğer o yaşlı adamın canını alan kişi sensen, bunu söyleyemem. | Open Subtitles | الان,ان كنت انت من انهى حياة ذلك العجوز,لا يمكنني الجزم بذلك |
Ve kandil yandığında o kişinin hayatı anneninkiyle değişecek. | Open Subtitles | و عند إشعال الشمعة، ستُبادل حياة ذلك الشخص بحياة والدتك. |
Çok seksi görünüyordu o oğlanın hayatını ömrünün sonuna kadar bitirmiş olabiliriz. | Open Subtitles | , إنها تبدو مُثيرة جدًا.. ربمَا أننا قمنا بتخريب حياة ذلك الفتى للأبدْ. |
o adamın en kötü günü olabilir. | Open Subtitles | ربما سيكون ذلك أسوء .يوم في حياة ذلك الرجل |
o piçin hayatına son verecek kişi olmayı bilmek. Hayır. | Open Subtitles | أعرف أنني سأكون الشخص الذي ينهي حياة ذلك السافل |
Bir yoldaş seçmek, aynı zamanda o kişinin hayatı olmak demektir. | Open Subtitles | إختيار شريك الحياة يعني إختيار حياة ذلك الشخص لتُصبح حياتك |
Şu anki acil menfaatimiz o puştu hayatta tutmak. | Open Subtitles | بل وعلينا أن نضع في قمة أولوياتنا الحفاظ على حياة ذلك الوغد |
Bu akşam, sizi sevdiklerinizle, arkadaşlarınızla hatta bir yabancıyla anlamlı bir görüşme kaydetmeye davet ediyorum. Daha sonra, o kişinin hayatının ve sizin hayatınızın en önemli dakikaları olabilecek bir görüşme. | TED | هذه الليلة سأحاول إثبات أن دعوة حبيب أو صديق أو حتى أجنبي لتسجيل مقابلة ذات معنى معك لربما تتحول لإحدى أجمل اللحظات في حياة ذلك الشخص وحياتك. |
Sosyal ve psikolojik görevleri vardır -- aile, dostluk, sorumluluk, toplum, o toplum hayatına dahil olan herşey. | TED | إن له أهداف إجتماعية ونفسية -- أسرة، صداقة، إلتزام، مجتمعية، بالمشاركة فى حياة ذلك المجتمع. |
o çocuğun hayatını sonsuza kadar değiştirdik. | Open Subtitles | لغد غيرنا حياة ذلك الطفل إلى الأبد |
Yani yerini tam olarak bilsem o mal bebenin hayatı için kendi hayatımı tehlikeye atmam mı gerekecek? | Open Subtitles | لذا إن عرفت مكانه بدقّة... يفترض أن أذهب وأخاطر بحياتي لأنقذ حياة ذلك التافه؟ |
o adamin hayati senin degildi. | Open Subtitles | حياة ذلك الرجل لم تكن لكِ لسلّبها |
o orospu çocuğu yaşayabilirdi ama... Johnny onu hastaneye götürmedi. | Open Subtitles | كان من الممكن إنقاذ حياة ذلك الرجُل الوغد ... ولكن جوني لم يأخذه إلى أي مستشفى |
- Demem o ki o adamın hayatını mahvettin. | Open Subtitles | المغزى هو أنك أفسدت حياة ذلك الرجل |