Önceki hayatımda korkunç bir günahla namlanmış olmalıyım ki bu derece acı çekmeyi hakediyorum. | Open Subtitles | يجب أن يكون ارتكب خطيئة أنا الرهيبة في حياة سابقة ليستحق هذه المعاناة. |
Sanki bu kadınla Önceki hayatımda tanışmışım. Buna rağmen aşkımız hâlâ varlığını hissettirecek kadar kuvvetli. | Open Subtitles | كأنني قابلت هذه المرأة في حياة سابقة و كأن حبنا يتجاوز وجودنا الفعلي |
Veya daha önceki bir yasamdan. | Open Subtitles | واشعر ان ارتباطنا هذا منذ اكثر من حياة سابقة |
Önceki hayatta. | Open Subtitles | في حياة سابقة. |
ALH84001 Mars'taki geçmiş yaşamın muhtemel kanıtlarını ihtiva ediyordu. | Open Subtitles | ALH84001 يحتوي النيزك على أدلة تحتمل حياة سابقة على المريخ |
Bunu daha önce de yaşadığımı mı sanıyorsun? Yani gözlerden ırak olacağım. | Open Subtitles | ولكن لن تكون لي حياة سابقة سوف أختفي |
Oğlanla ben daha Önceki hayatımızda Japon'duk diyor. | Open Subtitles | يقول أنّه و الطّفل كانا يابانيين في حياة سابقة |
Önceki hayatımda kimi vahşice öldürdüğümü bulup ondan özür dilemeliyim. | Open Subtitles | يجب علي ان اجد من قٌتل بوحشية في حياة سابقة واعدلها له او لها |
Evet, Önceki hayatımda. | Open Subtitles | نعم، في حياة سابقة |
Önceki hayatımda, önceden. | Open Subtitles | حياة سابقة, ماضييّ. |
Veya daha önceki bir yasamdan. | Open Subtitles | واشعر ان ارتباطنا هذا منذ اكثر من حياة سابقة |
Senin geçmiş yaşamın. | Open Subtitles | حياة سابقة , حياتك |
Bunu daha önce de yaşadığımı mı sanıyorsun? Yani gözlerden ırak olacağım. | Open Subtitles | ولكن لن تكون لي حياة سابقة سوف أختفي |
Önceki hayatımızda evlenmiş olabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | قالت أنه لابدّ أننا كنّا مُتزوّجان في حياة سابقة. |
Önceki hayatımızda tanışıyor olabiliriz. Sahi mi? | Open Subtitles | أعتقد أننا تقابلنا من قبل فى حياة سابقة |