İnsanlar burada Avrupa'daki ülkelerimizde, Kuzey Amerika'da HIV ile sağlıklı hayatlar sürdürüyorlardı. | TED | الناس في بلداننا هنا في أوروبا ، وأمريكا الشمالية ، كانوا يعيشون مع الايدز حياة صحية. |
Ruh hâlleri arasında mekik dokuyan bir kişi için, sağlıklı yaşam sürmek için gereken dengeyi bulabilmek, imkânsız görünebilir. | TED | قد يشعر الشخص المتأرجح بين الحالات العاطفية باستحالة إيجاد التوازن الضروري من أجل حياة صحية. |
İnsanları akciğer kanseri yapıyorsun onlar sağlıklı yaşamaya çalışan masum insanlar. | Open Subtitles | قد تجعل الناس يصابون بسرطان الرئة وهم أبرياء ويحاولون العيش فى حياة صحية |
Şu kapıdan içeri giren herkes, sağlıklı bir yaşam hakkında konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | اي احد يجي هنا ما يبي يتكلم عن حياة صحية |
Şeytanın avukatı bir succubus, sağlıklı kalabilmek için sağlıklı bir seks hayatına sahip olmalıdır. | Open Subtitles | محامى الشيطان الشيطانة تكون بحاجة لممارسة الجنس من أجل حياة صحية سليمة |
Kil hayvanların da, sağlıklı bir sürüye sahip olmak için. | Open Subtitles | تطيين الحيوانات ، التماساً من أجل حياة صحية |
Ve teknolojinin kötü olduğu hakkında birçok materyal doğal yaşamın sağlıklı olması hakkında kitaplar. | Open Subtitles | و الكثير من الكتب عن شرور التكنولوجيا يعيش حياة صحية بعيدة عن الارض و ما يشبه ذلك النوع من الأمور |
Asıl önemli olan, bu savaşı kazandıktan sonra, hepimiz evlerimize gidip sağlıklı, uzun bir ömür geçireceğiz. | Open Subtitles | ما يهم هو بعد كسب هذه الحرب, كلنا في طريقنا للوطن لنحيا حياة صحية وطويلة |
Basit bir hayatı ele alalım şanslı veya sağlıklı olmasanız bile eğer yaşıyorsan, bu hari- | Open Subtitles | عندما تفكر فيما تتحصل عليه في حياة عادية لا حياة شخص محظوظ أو حياة صحية لو كانت تملك حياة |
Ta ki onlar bana sağlıklı bir hayatın kapısını açana dek. | Open Subtitles | حتى قام هذا البرنامج بفتح الآفاق لي وأرشدني إلى حياة صحية سلسة |
sağlıklı ve uzun yaşamamızı istiyordum. | TED | أردت أن نعيش حياة صحية وطويلة. |
2011'de Dünya Sağlık Örgütü, yalnızca üye Batı Avrupa devletlerinde her yıl 1,6 milyon sağlıklı yaşam yılının çevresel gürültüye maruz kalmaktan ötürü kaybedildiğini ortaya koymuştur. | TED | في عام 2011، قدرت منظمة الصحة العالمية أن 1.6 مليون حياة صحية تضيع كل عام بسبب التعرض للضوضاء البيئية في أوروبا الغربية، الدول الأعضاء وحدها. |
Amerikalılar gibi sağlıklı yaşamak, bilinçli beslenmek lazım şu hayatta. | Open Subtitles | - يتوجب عليك أن تعيش حياة صحية وتأكل أكلاً صحياً مثل الأمريكان |
Ya da sadece hastalarımın daha sağlıklı bir hayatı olsun diye yardım etmek istiyorumdur. | Open Subtitles | او اريد ان يعيش مريضي حياة صحية |
sağlıklı ve mutlu bir hayat sürebiliyor. | Open Subtitles | وقادرة على أن تعيش حياة صحية وسعيدة |
diyebilirler. (Kahkahalar) (Alkışlar) Son olarak da biyolojik mühendislikten konuşmam lazım, hastalıkları başlamadan bitireceği vaatini veren bilim alanı, daha uzun, sağlıklı yaşamamıza yardım edecek. | TED | (ضحك) (تصفيق) وفي النهاية، يجب أن نتحدث عن الهندسة الوراثية، مساحة من العلم تعد بنهاية المرض قبل أن يبدأ، لمساعدتنا في العيش حياة صحية أطول. |
Nelson'ın beklentileri çok yüksek, ve böyle olmakta haklı da. O ve oğlu, antiretrovirallerin bir sonraki üretimine, ve bir sonrakine ihtiyaç duyacaklar, ömürleri boyunca, ki böylelikle o ve Kenya'daki, diğer ülkelerdeki başkaları da sağlıklı, aktif hayatlarına devam edebilsinler. | TED | توقعات نيلسون مرتفعة جدا ، وله الحق في ذلك. هو وابنه سيحتاجون الوصول للجيل القادم من العقاقير المضادة للفيروسات العكوسة والذي يليه ، طوال حياتهم ليتسنى له وللعديد من غيره في كينيا والدول الأخرى أن يعيشوا حياة صحية ونشطة. |
Her yıl sağlık için daha fazla harcama yapıyoruz, genel refahı geliştirmek ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı yaşamakla ilgili endüstriler, küresel ekonomiden neredeyse iki kat daha hızlı büyüyor, yine de trilyonlarca dolar kaybediyoruz. | TED | أنّ الإنفاق على الصحة يتزايد كل عام عن سابقه، وأن الجهود المبذولة من أجل تحسين الرفاهية وعيش حياة صحية أكثر تتنامى بضعف سرعة تنامي الاقتصاد العالمي، ومع ذلك، تكون النتيجة خسارة تريليونات الدولارات سنوياً. |
(Kahkahalar) Ama kemikler bir kere birbirine kaynaştı mı sağlıklı olması gerekir. | TED | (ضحك) اتصور انه ما ان ارتبطت العظام .. فانه لا بد وان يعيش حياة صحية |
Eğer politik ve finansal öngörü ile yatırımlarımızı desteklersek, bütün bunlara ve aşılama için yeni teknolojik araçlara hükmedebiliriz. Ve bu araçlar ile, herkes için ucuza mal edebileceğimiz miktarda aşı yaparak sağlıklı ve üretken yaşamları garanti altına alabiliriz. | TED | إذا إذا كان لدينا بعد نظر سياسي و إقتصادي للحفاظ على إستثماراتنا, سنمسك زمام تكنولوجيا اللقاح الجديدة تلك و غيرها. و بتلك الأدوات يمكننا إنتاج كمية لقاح تكفي للجميع, بتكلفة قليلة و نضمن حياة صحية منتجة. |