"حياة هادئة" - Translation from Arabic to Turkish

    • sakin bir hayat
        
    • sessiz bir hayat
        
    • sessiz bir yaşam sürmesidir
        
    Uzun zamandan beri beladan uzak, sakin bir hayat yaşıyorum. Open Subtitles منذ وقت طويل والآن أعيش حياة هادئة خالية من المشاكل
    Yaşlı Ding bir süre gözlerden uzak sakin bir hayat sürdü. Open Subtitles ،بينما عجوز آخر اسمهُ دينغ يعيش حياة هادئة .غير مُلفتة للإنتباه
    İkinci bir suçlama basit olmayacaktır. - Şu andan itibaren sakin bir hayat süreceğim. Open Subtitles الأدانة الثانية لن تكون سهلة, حياة هادئة من الآن فصاعدا
    Ben sadece, bu dünyadan uzakta sessiz bir hayat sürmek istedim. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أتمناه ، هو أن أعيش حياة هادئة ، بعيدا عن كل هذا
    Saçlarımıza ak düşer, sessiz bir hayat yaşarız Open Subtitles سيشيب شعرنا ونصبح عجوزين ونعيش حياة هادئة
    Önsuç sonlandırıldıktan sonra, Ön Kahinler gizli bir yere gönderildiler sessiz bir hayat yaşıyorlar ve tanınmadan mutlu bir şekilde yaşamaya devam ediyorlar. Open Subtitles بعدما تم حل مكتب وقف ارتكاب الجرائم قبل حدوثها، تم إرسال المتنبئون، إلي مكان غير معروف، إلي حياة هادئة ،لا يعلم أحد بها،
    Bunun sebebi, Neptün'ün yörüngesinin ötesinde Güneş'ten yaklaşık 5 milyar kilometre uzakta kuyrukluyıldızların oldukça sessiz bir yaşam sürmesidir. Open Subtitles ذلك لأنه بعد مدار نيبتون على بعد خمسة مليار كيلو متر من الشمس تقريبا لدى المذنبات حياة هادئة جداً.
    Bende öyle. Lembridge'den ayrıldığımda, Doktor Morton'a Londra'ya sakin bir hayat sürmeye geldiğimi söyledim. Open Subtitles عندما غادرت لامبريدج, قلت لدكتور مورتون اننى ذاهب الى لندن لأقضى حياة هادئة
    İngiliz, Amerikalı ve Fransızlar hep sessiz, sakin bir hayat peşindeydiler. Open Subtitles عاشت القطاعات البريطانية والأمريكية والفرنسية حياة هادئة نسبيًا
    Bütün işaretler, sakin bir hayat sürdürdüklerini gösteriyor. Open Subtitles كلها اشارات على كونهما يعيشان حياة هادئة
    Alice Emerson'ın kocası sakin bir hayat sürdüklerini söylüyor. Open Subtitles زوج أليس إيمرسون قال إنهم عاشوا حياة هادئة
    Kirlenmemiş bir yer bulup sakin bir hayat süreceğim. Open Subtitles أنا سَأَجِدُ مكانَ لا تشوبه شائبةَ لنعيش حياة هادئة
    Dünya üzerinde sakin bir hayat için garanti verdiğimiz tek yerde yaşıyoruz. Open Subtitles ونعيش في المكان الوحيد على الأرض حيث نضمن حياة هادئة
    Neyse ki çok sessiz bir hayat sürüyor gibi. Open Subtitles لحسن الحظ ، يبدو أنه يعيش حياة هادئة
    sessiz bir hayat istiyor Tayvan'da. Open Subtitles وقالت انها تريد حياة هادئة ... في تايوان.
    sessiz bir hayat yaşıyorum. Open Subtitles أني أعيش حياة هادئة.
    1742 Victory Caddesi'ndeki evinde epey sessiz bir hayat geçiriyormuşsun. Open Subtitles "يبدو أنّكَ تعيش حياة هادئة في شارع (1742 فكتوري)"
    sessiz bir hayat ve sonra.. Open Subtitles حياة هادئة ثم وقف
    Hayır, ben sessiz bir hayat istiyorum. Open Subtitles إنّي أريد حياة هادئة
    Bunun sebebi, Neptün'ün yörüngesinin ötesinde Güneş'ten yaklaşık 5 milyar kilometre uzakta kuyrukluyıldızların oldukça sessiz bir yaşam sürmesidir. Open Subtitles ذلك بسبب أنه ما بعد مدار كوكب نبتون أي ما يقارب الخمسة مليارات كيلومتر من الشمس تعيش المذنبات حياة هادئة جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more