Ölüm kalım meselesi olduğundan beri 300 dolar vermeye razıydım. | Open Subtitles | فقط لتعرف، كنتُ راغبة للذهاب إلى 300، منذ كان الأمر حياة وموت وكل شيء. |
Bize göre Ölüm kalım. | Open Subtitles | بالنسبة لك هي مجرد قصة ، لكن بالنسبة لنا حياة وموت |
Yani, nasıl olur da böylesine abes bir oyun bu kadar ciddi, Ölüm kalım meselesine varan durumlara bu kadar etkili müdahale edebilir? | TED | أعني، كيف يمكن للعبة تافهة أن تتدخل بقوة في ظروف خطيرة، أو في بعض الأحيان - ظروف حياة وموت - |
Burada sadece yaşam ve ölüm var. | Open Subtitles | هذا أمر حياة وموت |
yaşam ve ölüm. | Open Subtitles | حياة وموت |
Kaderi birçok insanın yaşamı ve ölümü konusunda belirleyici olacaktı. | Open Subtitles | مصيره سيكون حاسم للعديد من حياة وموت الناس |
John Fitzgerald Kennedy'nin yaşamı ve ölümü bu şekildeydi. | Open Subtitles | "... هكذا كانت حياة وموت" "جون فيتز جيرالد كينيدي" |
Gerçekten bunu söyledi, Ölüm kalım meselesi. | TED | نعم قال ذلك ، إنها مسألة حياة وموت. |
Aptallık etme. Bu Ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | لا تكونى غبية انها مسألة حياة وموت |
Aptallık etme. Bu Ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | لا تكونى غبية انها مسألة حياة وموت |
Bu demektir ki Lu'da Ölüm kalım meselesi var. | Open Subtitles | الذي يثبت بأنه مسألة حياة وموت للو |
Ama bu bir Ölüm kalım meselesi değil ki. | Open Subtitles | ولكنها ليست مسألة حياة وموت |
Ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | هي مسألة حياة وموت. |
Ölüm kalım meselesi bu. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن حياة وموت هنا |
Ölüm kalım meselesi değil ya. | Open Subtitles | إنها ليست مسألة حياة وموت |
Her zamanki gibi Ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | لدي مسألة حياة وموت هنا |
Yıldızların yaşamı ve ölümü. | Open Subtitles | (( حياة وموت نجم )) |