Senin hayatın çok daha iyi. Zekisin, yakışıklısın, lekros takımının kaptanısın. | Open Subtitles | لديك الكثير من الأشياء الجيدة في حياتك أنت ذكي ، وسيم ، أنت قائد فريق اللاكروس |
Ben Senin hayatın için yalvarıyordum, onunki için değil. | Open Subtitles | لقد كنتُ أتوسل لك من أجل حياتك أنت وليس حياته. |
Senin hayatın da öyle olmalı. | Open Subtitles | وهذا سيكون ثمن حياتك أنت أيضًا |
Onun hayatı zaten tehlikede. Peki ya seninki? | Open Subtitles | إن حياته في خطر بالفعل ، لكن ماذا عن حياتك أنت ؟ |
Onun hayatı zaten tehlikede. Peki ya seninki? | Open Subtitles | إن حياته في خطر بالفعل ، لكن ماذا عن حياتك أنت ؟ |
-"Hayat senin." | Open Subtitles | "إنها حياتك أنت" |
Hayat senin. | Open Subtitles | إنها حياتك أنت |
Amanda, silah sende olsa bile Lynn, senin hayatını ellerinde tutuyor. | Open Subtitles | أماندا، بالرغم من ذلك المسدس إنها لين التي بيدها مصير حياتك أنت |
senin hayatını konuşsak diyorum. | Open Subtitles | ظننت أنه يمكننا أن نتحدث عن حياتك أنت |
Bak Senin hayatın, Senin hayatın ve gayet normal. | Open Subtitles | اسمع, حياتك أنت حر فيها ولا بأس بذلك |
Belki Senin hayatın da değişmelidir. | Open Subtitles | ولعل الوقت حان لتتغير حياتك أنت أيضاً |
Bu Senin hayatın. Sen söyle. | Open Subtitles | إنها حياتك, أنت أخبرني |
Ya Senin hayatın? | Open Subtitles | وماذا عن حياتك أنت ؟ |
Ama onun hayatı ne seninki ne de Bobbi'ninki kadar değerli. | Open Subtitles | لكن حياتك أنت أو (بوبي) أكثر أهمية منه |
Ama belki senin hayatını geri verebilirim. | Open Subtitles | حسناً ؟ ولكن يمكنني أن أعطيك حياتك أنت. |
Chloe, sırrımın senin hayatını da yok etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | (كلوي)، لن أدع سري يدمر حياتك أنت أيضاً. |