Şimdi yapacakların tüm hayatını değiştirebilir. | Open Subtitles | يمكن لماتفعلينه الآن أن يغير حياتك بأسرها. |
tüm hayatını hırsızlık yapan bir korsan olarak geçirmişsin... ve senden bir kez o adam olmanı istediğimde... bundan çekiniyorsun. | Open Subtitles | أمضيتَ حياتك بأسرها قرصاناً سارقاً وحينما أردتك لمرّة أنْ تكون كذلك تترددّ |
Duyduğuma göre Bill ve Felicia sana bir bakış atıp tüm hayatını görebilirmiş. | Open Subtitles | سمعتُ أن "بيل وفيليشيا" قد يلقيا نظرة عليك ويريا حياتك بأسرها |
Bonnie Bennett... tüm hayatını benim için fedakarlık yaparak geçirdin. | Open Subtitles | (بوني بينت)، إنّك أمضيت حياتك بأسرها تضحي لأجلي. |