| kariyerini başlatan çoğu insanın soykırımın yanlış olduğunu düşünme şekliyle ilgili görüşüydü. | TED | وما بدأ حياته المهنية بصيرة أن الطريقة التي كان معظم الناس يفكر بها في الهولوكوست خاطئة. |
| Onu arayıp kariyerini mahvetmekle tehdit edebilirdim ama.. | Open Subtitles | كنتُ أفضل أن أتصل به وأهدده بتدمير حياته المهنية |
| O kişinin tüm kariyeri boyunca yanında olun. | TED | كونوا من أجل أحدهم على مدى حياته المهنية. |
| kariyeri bu konuda şarkı söylemekti. Büyük tepkiler aldı. | Open Subtitles | حياته المهنية كانت عبر الغناء للمخدرات جعلته مثيراً للجدل |
| Chris ile birlikte koridorda sessizce oturduk. kariyerinin en önemli davasını savunmasına çok az kalmıştı. | TED | بينما جلست أنا و كريس صامتين في المدخل قبل لحظات من دخوله لمناقشة أهم قضية في حياته المهنية |
| Ayrıca fark edeceğiniz gibi o parlak kariyerinin sonuna gelmiş olabilir. | Open Subtitles | أنتم تدركون أيضا ، أنه سيكون جيدا في مفترق طرق حياته المهنية اللامعة |
| Yüksek lisans öğrencisi olarak kariyerinde yazdığı ilk yazıyla Nobel Fizik Ödülü alan Frank Wilczek. | TED | هنا فرانك ويلزيك، الذي حصل على جائزة نوبل في الفيزياء لأول ورقة كتبها في حياته المهنية كطالب دراسات عليا |
| Ona kariyerini geri verecek bir yol bulmalıydım. | Open Subtitles | عليّ ايجاد طريقة لاعادة حياته المهنية اليه |
| Kesinlikle kariyerini bitirebilecek bir şey bu. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما يمكن أن ينهي حياته المهنية تماماً |
| Belki eski kafalıdır, kariyerini kurduğu rozetinden ayrılamamıştır. | Open Subtitles | ربما كان شخصاً تقليديّاً ، لم يرد التخلّي عن الشارة التي بنى حياته المهنية عليها |
| kariyerini masa başında geçirsin. | Open Subtitles | إذن سيمضي بقية حياته المهنية يقبع جالساً خلف مكتب. |
| Birinin kariyerini başlatıyor olabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا بذلك أن نأخذ بيد شاب في مستهل حياته المهنية |
| Ama neden kendi kariyerini kurtarmasın? | Open Subtitles | لكن لم لا يساعد حياته المهنية خلال تلك العملية؟ |
| "Hey. ben eşcinselim," dese bu dünyaya büyük bir hediye olurdu ama onun kahrolası kariyeri de mahvolurdu. | Open Subtitles | أجل أنا شاذ وما المانع ؟ قد يكون جائزة كبيرة للعالم لكنه سيدمر حياته المهنية |
| Ama finans güvene dayanır. Yani kariyeri bitti. | Open Subtitles | ولكن مالياً نحتاج للحقيقة دائماً حياته المهنية انتهت |
| kariyeri ve boyu açısından oldukça başarılı. | Open Subtitles | لقد أنجز الكثير في حياته المهنية و العملية |
| Sonra da, kariyeri sırasında tanıştığı mafya patronları için para aklamaya başladı. | Open Subtitles | ثمّ بدأ بغسل الأموال لشخصيات عالم الجريمة التي رقّت حياته المهنية |
| O halde kariyerinin geri kalanını masa başında geçirecek. | Open Subtitles | إذن سيمضي بقية حياته المهنية يقبع جالساً خلف مكتب. |
| Hakikaten, kariyerinin tamamını bunu kataloglamakla geçirmişti. | Open Subtitles | بل وكان قد أمضى حياته المهنية كلها في تصنيف هذا التنوع. |
| Baylor Tıp Koleji'nden David Eagleman kariyerinin çoğunu insanların zaman algısını çözmekle geçirdi. | Open Subtitles | دايفيد إيغرمان من جامعة بايدر بكلية الطب قضى معظم حياته المهنية في حل كيفية وعي الناس للزمن |
| Joe Montana'nın kariyerinde kaç tane tamamlanmış pas attığını bilmediğinize 100 fareye bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن لك 100 الفئران التي كنت لا تعرف كم يمر كاملة وقد القيت جو مونتانا في حياته المهنية. |
| Obama kariyerine başlar içerdeki teröristlerle beraber | Open Subtitles | أوباما بدأ حياته المهنية في غرفة إرهابي محلي |
| - Bir Depo ajanı olarak hayatının uğraşını yıkıyor. | Open Subtitles | على ما يبدوا يقوم بمحو حياته المهنية كعميل للمستودع |