"حياتي العاطفية" - Translation from Arabic to Turkish

• Aşk hayatım
• Aşk hayatımı
• aşk hayatıma
• Aşk hayatımın
• hayatımla

Hiçbiri. Aşk hayatım üzerine bahse girmeyi bırak... - ...ya da eksikliği üzerine.
ليست واحدة منهن، كفي عن المراهنة على حياتي العاطفية أو قلة عاطفتي

Tamam ama romanını benim Aşk hayatım üzerine kurma,
حسناً, لا تكتبي روايتك معتمده علي حياتي العاطفية

- Aşk hayatım hakkında konuşmak istemezsin.
أنت لا تريد أن تعرف شيئاً عن حياتي العاطفية

Boşver, Frasier. Aşk hayatımı dinlemekten nefret ediyorsun.
انسَ الأمر، أعلم أنك لاتحب السماع عن حياتي العاطفية

Ve hala Aşk hayatımı bir düzene sokabilmiş değilim.
و مازلت لا أقدر على تنظيم حياتي العاطفية

Televizyon kanalında harika bir işin var ve benim karışık aşk hayatıma yardım etmek için vakit bulabiliyorsun.
أنت تملكين ذلك العمل الرائع في التلفزيون و لا زلت تملكين الوقت لمساعدتي في حياتي العاطفية البائسة

Anne, senden küçük bir öncelik isteyebilir miyim zira Aşk hayatımın yardıma ihtiyacı var.
أمي، هذا سابق لأوانة، ولكني أحتاج إلى مساعدة في حياتي العاطفية.

Aşk hayatım konuyla ilgili gözükmedi.
حياتي العاطفية لم تبدو وأن لها علاقة بالموضوع

Şimdi de Aşk hayatım için mi endişelenmeye başladın?
لإنني أريد أن أقلق عن حياتي العاطفية الآن

Bak, eğer Aşk hayatım karışık bir durumda olmasaydı mesela şey gibi o kadar çok karışık ki şu an tanımlayacak bir şey bulamıyorum, dişlerini şöyle bir kontrol edip sonra da seni biraz gezdirebilirdim.
لو لم تكن حياتي العاطفية معقّدة بشيء هو... معقّد للغاية، لا أستطيع تخيّله الآن

Kötü Aşk hayatım beni oldukça zengin bir kız yaptı.
حياتي العاطفية المتأزمة ...هي من أضحتني فتاتاً غنيّة

Aşk hayatım hakkında konuşmak istemiyorum.
انا لا اريد التحدث عن حياتي العاطفية

Aşk hayatım kesinlikle özel...
حياتي العاطفية يجب ... بالتأكيد بان تبقى

Ben de kendi Aşk hayatımı çılgınca sanıyordum.
يا إلهي وأنا ظننت بأن حياتي العاطفية مجنونة

Sadece TV olmamak bile Aşk hayatımı etkiliyor.
عدم ظهوري على التلفاز بدأ يؤثّر على حياتي العاطفية

Aşk hayatımı tartışacağım son insansın.
أنتِ آخر شخص أريد مناقشة حياتي العاطفية معه.

Burada bulunmamızın nedeni, benim Aşk hayatımı konuşmak değil; senin aşk hayatını konuşmak.
لسنا هنا للحديث عن حياتي العاطفية بل للحديث عن حياتك العاطفية

- Neden aşk hayatıma girip duruyorsun?
قابلته على الإطلاق لماذا تستمري بالتدخل في حياتي العاطفية ؟

- aşk hayatıma karışmasına izin vermem.
لا يمكن أن أدعها تقترب من حياتي العاطفية

Hiç bir zaman aşk hayatıma karışmayacaksın.
لا تتدخلي في حياتي العاطفية أبدا

56 yaşında olmam demek Aşk hayatımın da bitmesi değil.
اشهد بأنني لأني بلغت السادسة والخمسية هذا لا يعني انتهاء حياتي العاطفية

Bu projeyi bulduğumda Aşk hayatımın o şekilde olmadığını biliyorum ama yinede hikayeye inanıyorum.
كما تعرفين، قد لا تكون حياتي العاطفية في أحسن حالاتها منذ أن بدأت بتمويل هذا المشروع لكنّي ما زلت مؤمناً بالقصّة

Kendi trajik, lanetli aşk hayatımla uğraşıyorum.
لدي لعنة مأساوية في حياتي العاطفية يجب أن أتعامل معها