"حياتِهم" - Translation from Arabic to Turkish

• hayatlarını
• hayatlarının
• hayatlarından

Çünkü burada sorun çıkaranlar, bir daha buraya gelirken, hayatlarını tehlikeye attıklarını bileceklerdir, bundan emin olun.
كسبيل أخير، في حالةِ مثيري الشغب سَيَكُونونَ على علم بان مجيئهم إلى البلدةِ خطرِ على حياتِهم.

Bu insanları hemen hastaneye yatıramazsak hayatlarını kurtarabileceğimize garanti veremem.
لا يُمكنُ أَنْ التأكّدَ من انقاذ حياتِهم.

hayatlarını zenginleştirmek için çalanlar ve hayatlarını belirlemek için çalanlar.
نوع يَسْرقُ لإغْناء حياتِهم، ونوع يَسْرقُ لتَعريف حياتِهم.

Derler ki, bazıları hayatlarının sonuna kadar savaşı yaşamaya devam ederler.
يَقُولونَ , بَعْض الرجالِ يحملون حربَهم مَعهم لبقيّة حياتِهم

Bazı insanlar hayatlarının değişeceği umudunu yitirmişlerdir.
بعض الناس تتخلى عن الأمل لأيّ شئِ في حياتِهم يُتَغَيّر باستمرار

hayatlarının en kötü, hatta son günlerini yaşamış insanlar gördüm.
أَرى الناسَ على أخيراً، أسوأ يومِ مِنْ حياتِهم.

Onların hayatlarından endişe etmeden etrafta gezebilmelerini istiyorum.
و أود لهم أن يكون قادرين على التجول في الانحاء بدون خَوْف على حياتِهم.

Biliyor musun, eski zamanlarda şövalyeler, yüzlerini hiç görmedikleri kadınlar için hayatlarını verirlermiş !
هم لم يعرفوني في الماضي.. ـ... الفرسان كَانوا يَصْرفونَ كل حياتِهم...

Eğer benim yaptığım gibi, hayatlarını etkileyecek kararlar vereceksen her biri eşit şekilde değerli olmalı.
يَجِبُ أَنْ يَكُونَ قيمين على حد سواء إذا كنتى ستقومين ببعض القراراتِ الي ستؤثّرُ على حياتِهم هذه هى الطريقَه التى يجب على فعلها

insanları kölelik olmadan hayatlarını yaşayabilmeleri için özgür bırakmak bu teknolojinin olayıdır ve zamanla ,nano teknoloji ve diğer ileri bilim dalları ile kompleks tıbbi ameliyatları yapan makinelerin olacağı düşüncesi hiç de uzak değil.
محرّرةً البشرِ لعَيْش حياتِهم بدون عبوديّةِ, و هو الهدف من التكنولوجيا بالأصل. وعبر الوقتِ،مع تكنولوجيا النانو والأشكالِ المتقدّمةِ جداً الأخرى مِنَ العِلْمِ،

Birbirlerini çok sevdiği için hayatlarını birlikte geçirme kararı alan iki insan arasındaki harika bir şeydir.
هو بين شخصين الذي يُقرّرانِ بأنّهم يُريدونَ لصَرْف بقيّة حياتِهم سوية... لأن يَحْبّونَ بعظهم الآخر كثيراً.

hayatlarının, kendilerinden daha büyük bir güç tarafından alındığı ile ilgili daha şüphecidirler.
هم أكثر تأثراً مِنْ إمتِلاك حياتِهم سيطرَ مِن قِبل a قوة التي أكبرُ مِنْ أَنَّهُمْ.

Şimdi de, sizi seven ve hayatlarının en güzel yıllarını size veren annelerinize el sallayın.
[ضحك]موافقة،يُلوّحُالآنمعالسّلامة إلىأمهاتِكَاللواتيأحببنَك... وأعطاَك أفضل السَنَواتِ حياتِهم.

hayatlarından atmaya korktukları arkadaşları olduğunu... ve bu gidişle sonsuza dek onlara bağlı kalacaklarını mı?
بأنّ عِنْدَهُمْ أصدقاءُ بيُخوّفُهم خارج حياتِهم... إذا هم ما كَانوش مرتيطين بعمق وإلى الأبد إلى بعضهم؟

Kendi sıkıcı hayatlarından kaçıyorlar.
هم يَهربون مِنْ حياتِهم المملّةِ.