Değerli veliler, sevgili öğrenciler , siz değerli başkanı ve Haydar. | Open Subtitles | أولياء الأمور الكرام ، أعزائي الطلبة رئيسنا المحترم و حيدر . |
Ulu Hakan, Haydar, El Samrah Prensi! | Open Subtitles | أيها الخان المعظم حيدر أمير السامره |
Haider, arabaya kadar taşı, ben birazdan geliyorum | Open Subtitles | حيدر " ارجع بالسيارة " انا ساعود مع هؤلاء الرجال |
Ne oluyor Bay Haider? | Open Subtitles | مالذي يحدث سيد حيدر |
Haydarabad ziyareti bana genlerimizi şekillendirenin sadece evrim olmadığını gösterdi. | Open Subtitles | زيارتي إلى حيدر أباد أظهرت لي أن التطور ليس وحده الذي يشكل جيناتنا |
Prens, baban Kral Sangram Singh bile Pindari liderine, Hyder Ali'yi adıyla hitap etmezdi. | Open Subtitles | "يوفراج" "حتى والدك الملك "سانغرام سنغ لم يجرؤ حتى على دعوة القائد "حيدر علي" باسمه فقط |
Önce çevreyi temizlediler, yakında sıra Hyderabad'a gelecek ve çok yakında Hindistan. | TED | أولاً قاموا بتنظيف المجتمع, ثم ستكون حيدر أباد, وقريباً الهند. |
Said Haydar'ı ziyaret edeceksin. | Open Subtitles | عليك الذهاب والطرق على باب سعيد حيدر |
Pindaris'in lideri, Haydar Ali sadece Krallarla içer. | Open Subtitles | "القائد البنداري "حيدر علي يشرب مع الملوك فقط |
Şef, Haydar, her şey için teşekkür ederim. | Open Subtitles | يا رئيس ، يا حيدر شكرا لكل شيء |
Daresh Üniversitesi'nde ders veren eski arkadaşım Sayid Haydar'a uğrayacaksın. | Open Subtitles | عليك الذهاب والطرق على باب (سعيد حيدر) وهو صديق قديم لي يقوم بالتدريس في درش. |
Haydar... gitmeliyim. | Open Subtitles | حيدر يجب علي الذهاب |
Merhaba, Haydar. -Merhaba. | Open Subtitles | مرحبا حيدر مرحبا |
Haider, o burrito hayatta kımıldamazdı. | Open Subtitles | (حيدر)، القائد (بوريتو) ذاك، كان لن يتزحزح |
- Bence bu bir tür oyun, Haider efendim. | Open Subtitles | -أظنّ أنّ هذا نوع مِن الحيلة، سيّد (حيدر ) |
Rawalpindi'de Haider Yolu'na ve Roomi Yolu'na. | Open Subtitles | في (راولبيندي)، شارع (حيدر) (شارع (رومي... |
Yani sırasıyla, Haider, Roomi Yolu, Zahid, NoGaza ve Taimur. | Open Subtitles | "إذاً هكذا، (حيدر)، شارع (رومي) لم يذهب لـ(غزة)... |
İzninle çantayı ben alayım. Haider, hadi. | Open Subtitles | دعني أحمل الحقيبة لنذهب، يا (حيدر). |
Ben Karaçi ve Haydarabad'da okula giderken kuzenlerim ve arkadaşlarımın bazıları yaşça büyük erkeklerle, bazıları bir çeşit takas karşılığında, hatta bazıları da kuma olarak evlendiriliyorlardı. | TED | بينما تسنى لي الذهاب الى المدرسة في كراتشي و حيدر أباد العديد من أقاربي وصديقات الطفولة كان قد تم تزويجهن البعض لرجال أكبر في السن والبعض على سبيل التبادل و البعض حتى كزوجات ضرائر. |
Hindistan'ın güneyindeki Haydarabad'a geldim. | Open Subtitles | جئت إلى حيدر أباد في شمال الهند |
Bu Haydarabad Günlüğü. | Open Subtitles | هذه جريدة وقائع حيدر أباد |
Hyder! Acele etmelisin | Open Subtitles | حيدر " نحتاج للسرعة " |
. Bir tek sen değil Hyderabad'a çakıl taşı bile zarar veremez. | Open Subtitles | انسى القسم سوف لن تتحرك اي حجارة بـ حيدر اباد |