Seni gördüğümde nişan yüzüğü takmıyordun. | Open Subtitles | حينما رأيتك ، لم تكوني ترتدين خاتم خطوبه |
Seni ilk gördüğümde bizim için en iyi at olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | علمت حينما رأيتك لأول مرة أنك ستكون أفضلنا جميعا |
Seni ilk gördüğümde bizi kurtaracağını anlamıştım. | Open Subtitles | علمت حينما رأيتك لأول مرة أنك ستكون مُنقذنا |
Orada güzel elbisenle durduğunu gördüğümde bunun bizim için yeni bir şeylerin başlangıcı olduğunu anladım. | Open Subtitles | حينما رأيتك هناك في أجمل فستان لك عرفت بأن حقبة جديدة ومزدهرة بدأت لنا |
Şunu bilmeni isterim ki seni ders sırasında gördüğümde, aklıma o geldi. | Open Subtitles | أريدك أن تعلمين أنه حينما رأيتك بالمحاضرة فكرت بها |
Seni ve Theo'yu ilk kez Sinematek'te gördüğümde çok havalı görünüyordunuz. | Open Subtitles | حينما رأيتك لأول مرة ...أمام السينيما أنت وثيو . قد بدوتى لطيفة للغاية |
Seni ve Theo'yu ilk kez Sinematek'te gördüğümde çok havalı görünüyordunuz. | Open Subtitles | حينما رأيتك لأول مرة ...أمام السينيما أنت وثيو . قد بدوتى لطيفة للغاية |
Orada oturduğunu gördüğümde büzgen kaslarım puro makasıyla kesmişsin gibi hemen faaliyetine son verdi. | Open Subtitles | - حينما رأيتك جالسة هناك مؤخرتي أغلقت بسرعة وإحكام |
Sizi kapıda gördüğümde endişelenirdim. | Open Subtitles | لقد كنتُ قلقة حينما رأيتك عند الباب |
Ama seni hayatta gördüğümde kendime geldim. | Open Subtitles | ولكنني حينما رأيتك... على قيد الحياة. عُدتُ إلى رُشدي. |
Sizi barda gördüğümde, bir şekilde Tanya'nın başının belada olduğunu anladım. | Open Subtitles | ، حينما رأيتك عند الحانة . ظننت أنّ (تانيا) بورطةٍ ما |
Seni gördüğümde, binmedim. | Open Subtitles | و لكن حينما رأيتك لم أذهب |
Virginia... Gökyüzünde zıpladığını gördüğümde bunun bir işaret olduğuna inanmak istedim. | Open Subtitles | (فيرجينيا)، حينما رأيتك تقفز إلى السماء تمنيت أن أعتقد أنها كانت علامة... |