"حينما وصلت" - Translation from Arabic to Turkish

• geldiğimde
• vardığımda
• ilk geldiğinizde
• geldigimde
• gittiğimde
• geldiği zaman

Senin, hangi tarafta olduğun fark etmez. Buraya geldiğimde buraya sana yardım etmeye geldiğimi sandın, değil mi?
ولا يضع فارقاً كونكَ بأيّ من الجانبين ، حينما وصلت إلى هنا ، أنتَ ظننت أنّي هنا لمساعدتكَ , صحيح؟

Ama Amerika'ya geldiğimde onu bulamadım.
لكن حينما وصلت أمريكا لم يكن هناك

Dürüst olmak gerekirse eve vardığımda istediğim tek şey New York'u kurtaran adamın elini sıkmaktı.
صراحة القول , أول شئ أردت فعله حينما وصلت للبيت هو ان أصافح الرجل

Afrika'ya vardığımda, mutluydum, mutluluğun ötesindeydim.
حينما وصلت إلى أفريقيا. أنا سعيدة، أنا أكثر من سعيدة.

Bundy'e ilk geldiğinizde ne gördünüz?
مالذي رأيتهُ حينما وصلت لسكن "بوندي"؟

Kör kavsaga geldigimde beyaz bir araba köseyi döndü ve az kalsin bana çarpiyordu.
حينما وصلت للمنعطف الخطر ظهرت سيارة بيضاء و كادت أن تصدمني

Oraya gittiğimde sokakta yatıyordu. Birilerinin ona vurup kaçtığı söyleniyor.
حينما وصلت لها كانت ممدة على الأرض إنهم يسمونها عملية اضرب واهرب

New York'a geldiği zaman korktuğun şu şey vardı ya hani?
أتتذكّرين ذلك الشيء الصغير الذي كنتِ مذعورة حوله حينما وصلت لـ(نيويورك)؟ -المُسدّس؟

Ben geldiğimde dolabı yağmalıyordu.
- كلاّ، كان مقتحماً للثلاجة مسبقاً، حينما وصلت إلى هنا

Buraya geldiğimde ayaklarım zaten ıslaktı.
أقدامي مبللة جدًا حينما وصلت إلى هنا

Ben geldiğimde de böyleydi.
لقد كان هكذا دائما حينما وصلت

Bende buraya geldim, geldiğimde Laura çıkıyordu.
لكن حينما وصلت إلى هنا كانت (لورا) مغادرة

Oraya vardığımda çoktan ölmüştü.
لقد كان ميتاً بالفعل حينما وصلت هناك

Oraya vardığımda unuttum.
- نسيت حينما وصلت هناك ‫

Bu konusmayi buraya ilk geldigimde yapabilirdin.
حينما وصلت الى هنا كان بإمكانك إعطائي هذا الخطاب كله حينها

Oraya gittiğimde, dokuz insanın katlediğini gördüm ve lanet olsun.
حينما وصلت إلى هناك، 9 اشخاص قتلوا. وياللهول.

Ama Susan hastaneye geldiği zaman DBS'si kapalıydı.
حينما وصلت (سوزان) إلى المشفى كانمحفّزدماغهامغلقاً.