"حينما يكون" - Translation from Arabic to Turkish

    • varken
        
    • olduğunda
        
    • olunca
        
    • olduğu zaman
        
    • O yüzden birinin
        
    Elimizde sadece iki ayak izi varken olaya intihar süsü verildiğini ispatlamak zor olacak bence. Open Subtitles أعتقد أنه سيكون شيئاً صعباً لإثبات أن الإنتحار كان مزيفاً حينما يكون كل ما لدينا آثار أقدام جزئية
    Savunmaları varken de evrensel olarak oldukça benzerler. Open Subtitles يبدو أن الناس كلهم متشابهون حينما يكون حراسهم بالأعلى أيضا
    Kadınların eşitliği söz konusu olduğunda, bu ikisinin birbiriyle çatışmamalı. TED حينما يكون الموضوع عن مساواة المرأة الاثنين لا يتعارضون
    Şans seninle olduğunda herkes etrafına üşüşüyor. TED يحتشد الجميع من حولك حينما يكون الحظ رفيقك.
    Ama şuanda aramız çok iyi değil, özellikle de konu Elena olunca. Open Subtitles لكنّي وإيّاه لسنا على وفاق الآن ليس حينما يكون الأمر متعلّقًا بها
    Haftaya ben altı olunca gerçek mum istesen iyi olur. Open Subtitles الاسبوع المقبل حينما يكون عمري ستة يجدر بك طلب شموع
    Uzun zamandır paranoyak davranıyorsunuz, ...biri sizin tarafınızda olduğu zaman bunu farkedemiyorsunuz. Open Subtitles كنتِ مذعورةً لفترة طويلة أنت لا تميزين حينما يكون الشخض بجانبك
    O yüzden birinin başı dertteyse artık koşarak geliyorum. Open Subtitles والآن, حينما يكون فى ورطة فأنا أهرع له.
    Genellikle ordu, atandıkları işi zaten yapabilen birisi varken başka birini eğitmeye zaman ve para harcamayı sevmez. Open Subtitles لا يحب الجيش عادة إنفاق المال أو الوقت لإعادة تدريب شخص ما لمهمة عمل حينما يكون أحدهم مؤهل تماماَ
    Tartışılması gereken bir randevun varken nasıl çalışırsın? Open Subtitles كيف لكِ أن تعملي حينما يكون لديكِ موعد غرامي لتتحدثي عنه؟
    Neden bu pencereden içeri girsin ki kimseye görünmeden, yan taraftaki su pencereden girmek varken? Open Subtitles لمَ ستقوم بالإقتحام من تلك النافذة حينما يكون بإمكانك الإقتحام من الجانب الآخر هُناك المخفي من الشارع؟
    Ortada daha büyük avlar varken dikkat çekmeden çalışmak kolay. Open Subtitles أعني، من السهل جدا العمل بعيدا عن الأعين حينما يكون هناك أشياء أكثر أهمية للتعامل معها هناك
    - Evet, zamanım olduğunda anlatırım. Silahın var mı? Open Subtitles ـ أجل، حينما يكون لدىّ الوقت، لديك بنقيّتك الخاصّة؟
    Tabii ki. Bizim bebeğimiz olduğunda farklı hissedeceğine eminim. Open Subtitles اعتقد انك ستشعرين شعور مختلف حينما يكون طفلنا
    Bazen yapayalnız olduğunda bana anlatıyor, ağlayarak hem de. Open Subtitles أخبرني أنه في بعض الأحيان حينما يكون وحيدا تماما ، يبكي
    Tepkime aşamalı olduğunda enerjide değişim azdır. Open Subtitles حينما يكون التفاعل تدريجي، التغير في الطاقة يكون طفيف.
    Aile sahibi olunca yola gelecektir. Open Subtitles ، حينما يكون لديها عائلة فهذا سيبعدها عن طريقهم
    Buna imkanın var. Ama ailen olunca yapamazsın. Open Subtitles تستطيع فعل ذلك ولكن لاتستطيع حينما يكون لديك عائلة
    Evde katil olunca polisi aramak bizde ilke gibi bir şey. Open Subtitles نعم, إنه نوع من سياسة العائلة أن يتصلوا لطلب النجدة حينما يكون هناك قاتلاً في المنزل
    Ayık olduğu zaman. Open Subtitles حينما يكون هاديءً
    O yüzden birinin başı dertteyse artık koşarak geliyorum. Open Subtitles والآن, حينما يكون فى ورطة فأنا أهرع له.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more