"حين أكون" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğumda
• olduğum zaman
• olduğum zamanlar
• olunca

Biliyor musun Levius, seninle birlikte olduğumda, kendimi çok iyi ve... güvende hissediyorum.
"أنت تعرف يا " ليفيوس أنه حين أكون معك فإننى أشعر أننى بخير

Âşık olduğumda, aşk beni tamamen zapt eder ve yaşıyor olduğum için mutlu olduğumu unuturum.
حين أكون عاشقة, يحتلّني الحب تمامًا, وأنسى بأنّي سعيدة لكوني على قيد الحياة.

Gülerken daha da çirkinim, ama mutlu olduğumda gülerim.
إننى أكثر قبحاً حين أضحك و لكن إننى أبتسم حين أكون مسروراً

Hazır olduğum zaman taşınacağım ve kimsenin bu konuda başımın etini yemesini istemiyorum.
سوف أنتقل حين أكون مستعداً، ولا أحتاج أحد أن يلح علي بسبب هذا

Popüler olduğum zaman cehennem soğuktu.
سيكون يومًا باردًا في الجحيم حين أكون محبوبة

Gergin olduğum zamanlar biraz çenem düşer.
أتكلم كثيراً حين أكون متوتراً.

Müsait olunca ararım ama. - Birlikte bir şeyler yaparız.
لكنّني أستطيع مهاتفتكَ حين أكون متفرّغة، ويمكننا الالتقاء

Cana yakın olduğumda şikayet ediyorsun ya cana yakın olmadığımda?
تتذمّر حين أكون ودودة؟ وحين أكون لست كذلك؟

Freddy ile olduğumda asla hissedemediğim şeyleri.
كيف لم أكن ابداً أشعر بشيء حين أكون مع فريدي؟

Sorunlarım olduğunda, yalnız olduğumda, kafam karıştığında.
عندما أنزعج، أو حين أشعر بالوحدة، أو حين أكون مرتبكة.

Yalnız olduğumda pencereye çıkmamam gerekir.
ليس مسموحاً لي بالنظر من النوافذ حين أكون وحيداً

Üzgünüm. Üzgün olduğumda bir şeyleri kırmayı seviyorum.
أنا حزين، ويروق لي تدمير الأشياء حين أكون حزيناً

Pekâlâ, onu ameliyata almaya hazır olduğumda sizi ararım.
حسناً, سأستدعيك حين أكون مستعدة لنقلها للعمليات

Çok yoğun olduğumda da yemek yemeyi unutuyorum bazen. - Seni yorduğumuz için özür dileriz doktor.
أحياناً أنسى أن آكل حين أكون مشغولة آسفة على المتاعب ، دوك

Şahaneyim. Mutlu olduğum zaman duvarda delik açarım.
أنا على ما يُرام حين أكون سعيدا، أصنع ثقوبا

- Meredith bir asistan. - O benimle sevişiyor özellikle yaralı olduğum zaman.
لكنّها تضاجعني، وخاصةً حين أكون مجروحاً

Senin yanında olduğum zaman aklıma geliyor.
ماأردت قوله هو حين أكون بجوارك, أتذكر

Kendimi kaybetmek üzere olduğum zamanlar Quinn de böyle derdi.
اعتاد (كوِن) قول ذلك حين أكون في "حالة انهيار"

Kendimde olduğum zamanlar yalnızca Eva ile birlikteykendi.
الوقت الوحيد الذي أكون فيه على طبيعتي -هو حين أكون معها .

Sadece bazen mekânda çok fazla beyaz insan olunca endişeleniyorum.
كل ما أعلم هو أني أحيانا أتوتر حين أكون برفقة كثير من البيض