Para geldiginde sana telefon açarim sen de gelip alirsin. | Open Subtitles | حين تصل سأتصل بك و تأتي و تأخذها |
Para geldiginde sana telefon acarim sen de gelip alirsin. | Open Subtitles | حين تصل سأتصل بك و تأتي و تأخذها |
- Güzel. Eve vardığında benim adamım seni bekliyor olacak, tamam mı? | Open Subtitles | جيد، حين تصل إلى البيت سيكون رجلي هناك، مفهوم؟ |
Ve oraya vardığında, Bay Kanun'a benden çok selam söylemeyi unutma! | Open Subtitles | حين تصل إلى هناك، تأكد من أن تبلغ (جون لو) سلامي. |
Ve eğer oraya gittiğinde silahlı on şapşal seni bekliyor olursa, sana olacak şey de... | Open Subtitles | وإذا كان هناك عشرة رجال حمقى ومسلحين حين تصل إلى هناك ؟ سوف تكون الوحيد الذي يتلقى, |
Ama oraya gittiğinde anlıyorsun ki, önce ben girmişim. | Open Subtitles | ولكن حين تصل هناك تدرك بأني وصلت أولا |
Bunu, oraya gittiğiniz zaman sorun. | Open Subtitles | اسألني حين تصل هناك. |
Aşağıya vardığında testislerin ağzına geliyordu. | Open Subtitles | لكن حين تصل للأسفل، قد تجد خصيتاك بفمك. |
Turnikeye yaklaşırsın ve oraya ulaştığında adama iki dolar vermen gerektiğini bilirsin, yoksa seni içeri almaz ama oraya vardığında her şey ters gider. | Open Subtitles | تقترب من الأبواب الدوّارة وتعرفأنكحينتصل إلى هناك... عليك أن تعطي الحارس دولارين وإلا لن يسمح لك بالدخول لكن حين تصل إلى هناك تسوء كل الأمور |
vardığında beni ara. | Open Subtitles | إتصل بى حين تصل |
Laboratuvara gittiğinde, Julie'den tekrar çalıştırmasını istersin olur biter. | Open Subtitles | حين تصل للمعمل، إسأل "جولي" أن تعيد تشغيلهم |
Laboratuvara gittiğinde, Julie'den tekrar çalıştırmasını istersin olur biter. | Open Subtitles | حين تصل للمعمل، إسأل "جولي" أن تعيد تشغيلهم |
Triton'a gittiğinde kaçınılmaz olarak sorular sorulacaktır. | Open Subtitles | فسيتم إستجوابك بلا شك حين تصل تريتون |
Bunu, oraya gittiğiniz zaman sorun. | Open Subtitles | اسألني حين تصل هناك. |