2007'de hiçbir bilim insanı tahmin edememişti, aniden neyin bir eşiği geçeceğini. | TED | لم يتوقع أحد من العلماء أنه في 2007، و على حين غرة سنتخطى الحد الأقصى. |
- Bir gece aniden çıktı geldi. Elde yok, avuçta yok. | Open Subtitles | في أحدى الليالي أتى أبي على حين غرة وقد كنا فقراء جداً |
Evet, seni bir kere daha gafil avladım. | Open Subtitles | حسنا، لمرة واحدة على الأقل أخذتك على حين غرة |
Ateş Rüzgâr'ını gafil bir ânında yakalabileceğimizi düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد باننا مسكنا رياح النار على حين غرة |
Onun anahtarlarıyla kapıyı açarız ve diğer nöbetçilere sürpriz yaparız, ...onları öldürür, daha sonra Remington'lardan bir kaçını vururuz. | Open Subtitles | نفتح الأبواب بمفاتيحه ونأخذ النواب الآخرين على حين غرة نقتلهم, ونسرق عدة اسلحه ونهرب |
Hayır, ajanlarımız sürpriz bir baskınla şüphelileri yakaladı. | Open Subtitles | لاسيدتي . عملائي قبضو على المشتبه بهم على حين غرة |
Negatif bir kampanya yapmak adına adayı bir soru veya yorum ile hazırlıksız yakalamaya ve bu can sıkıcı münasebeti kaydetmeye çalışır. | Open Subtitles | في محاولة للقبض عليه على حين غرة مع سؤال أو تعليق من أجل تسجيل لقاء محرج من أجل الحملات الانتخابية السلبية الفيروسية |
Stephen Colbert bana şu derin soruyu sorduğunda hazırlıksız yakalanmıştım, çok temel bir soru. | TED | وقد تمت مفاجأتي على حين غرة حين قام ستيفن كولبرت بطرح سؤال عميق علي، سؤال عميق. |
tekrar bir araya gelecekleri zaman aniden kız organik köpek maması şirketinde çalışmaya başlıyor? | Open Subtitles | عندما يبدو أنهما سيرجعان لبعض على حين غرة ترحل لإنشاء شركة للأطعمة العضوية للكلاب؟ |
Bu taktik seçimi sayesinde ahtapotun birini aniden yakalayıvermesi uzun sürmüyor. | Open Subtitles | شكراً إلى هذا الإختيارِ مِنْ الوسائلِ , هو لَنْ يَكُونَ قبل فترة طويلة الأخطبوطَ المُحتالَ يَأْخذُ شخص ما على حين غرة. |
Daha yeni geldin buraya ve aniden ev kurma hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | إنّكَ ظهرتَ هنا على ...حين غرة و تتكلم عن ترميم المنازل |
Bu yabancı, iki arkadaşı felsefi bir tartışmanın içine çekerken ve kaderleri hakkında kaygı verici tahminler yaparken okuyucu aniden birinci yüzyıl Kudüs'üne götürülüyor. | TED | وما أن يتمكن من خرط محادثيه في جدال فلسفي معطيّاً إياهم تنبؤات ببؤس أقدارهم يُقذف القارئ في أورشليم القرن الأول على حين غرة |
Sadece çok ihtiyatlı bir şoför olduğunuzu düşünürlerse, aniden bir risk aldığınızda bu gafil avlanmalarına neden olur. | Open Subtitles | لكن ستساعدك بفقدان متعقبك إذا اعتقدوا بأنك و بكل بساطة سائق مفرط في الحذر ستنال منهم على حين غرة عندما تقوم فجاة بشيء خطير |
(Congaz) Vikingler gafil avlandı. Gece boyunca eğlenmişlerdi. | Open Subtitles | الفايكينج أخذو على حين غرة فقد إحتقلو طوال الليل |
Her şeyin kontrolünde olduğunu düşünürsün ve sonra, bum bilinmeyenle gafil avlanırsın. | Open Subtitles | فقد تظن بأنّكَ تُمسك بزمام الأمور فإذا على حين غرة يُفاجئك المجهول تَمَامًا |
Nişan alacak bir yüzgeçten başka bir şey bulunmamasına ve saatte 65 kilometreyle uçuyor olmasına rağmen, ...yarasa balıkları tam anlamıyla gafil avlar. | Open Subtitles | باستخدام أكثر من زعنفة للتوجه نحو الهدف وعند طيرانها بسرعة 40 ميلا بالساعة تصطاد الخفافيش السمك على حين غرة |
Bu beni onun saldırganını bildiğine, ve ona sürpriz olduğuna inandırdı. | Open Subtitles | ماجعلني اتأكد انه كان يعرف المعتدي كما أنه اُخذ على حين غرة |
Geçen sefer bana sürpriz yaptın ama. | Open Subtitles | مهلاً , الليلة الماضية أخذتني على حين غرة |
Onları taklit edebilir ve toplam sürpriz Volker alır. | Open Subtitles | نستطيع أن ننتحل شخصياتهم ونقبض على فولكر على حين غرة |
hazırlıksız yakalanmanın hiçbir bahanesi olamaz. | Open Subtitles | لا عذر لكَ لأن تُضرب على حين غرة، أتفهمني؟ لا عذر لكَ لأن تُضرب على حين غرة. |
Bana birini nasıl hazırlıksız yakalayabileceğimi öğreteceğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلتَ أنّكَ ستعلّمني كيف أضرب أحدهم على حين غرة. |
Özgünsen, onları hazırlıksız yakalarsan, iş çocuk oyuncağıdır. | Open Subtitles | إذا كنت أصلي ، وقبض عليهم على حين غرة ، انها قطعة من الكعكة. |