"حين قال" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylediğinde
        
    • söylemişti ya
        
    Sahak yaşamanın bir amacı olduğunu söylediğinde... neden buna inanasın ki? Open Subtitles حين قال ساهاك أن الحياة خلقت لغرض ما لماذا صدقت ؟
    Her şeyin kontrol altında olduğunu söylediğinde ona inanmalıydın, canımın içi. Open Subtitles تعيّن أن تنصتي إليه حين قال أنّه يتكفّل بالأمر يا عزيزتي.
    Hayır, kendisi bana teşhis koyan ilk kişidir ve Alzaymır olduğumu söylediğinde sinirlerimi kaybedip şarlatanın teki olduğunu söylemiştim. Open Subtitles لا, لقد كان الطبيب الذي شخّصني لأول مرة وكنت غاضبة حين قال بأنه ألزهايمر فنعتّه بالدجال
    Kapıyı aradığını söylemişti ya? Open Subtitles أتتذكران حين قال إنه سيبحث عن البوابة؟
    Sly turistlerin sütunu görüş açısını kapattığını söylemişti ya hani. Open Subtitles أتتذكر حين قال (سلاي) أن السياح كانوا يحجبون رؤيته للعمود
    Sanırım her şey ailem bana japon balığı sahibi olacak kadar iyi olmadığımı söylediğinde başladı. Open Subtitles أظن أن الأمر بدأ حين قال لي والداي أني لست مؤهلاً للحصول على سمكة ذهبية
    Arkadaşım senin yöntemlerinin seni bir suçlu yaptığını söylediğinde seni savunmuştum çünkü bir kahraman olduğunu düşünüyordum. Open Subtitles حين قال صديقي أن أساليبك جعلتك مجرمًا دافعت عنك
    Babam hayatımı kurtardığını söylediğinde demek istediği işte buydu. Open Subtitles حين قال أبي قال أنّه أنقذ حياتي، ذلك ما كان يعنيه
    İlk başta Baban "senin gitmek için izin istediğini" söylediğinde anlamamıştım. Open Subtitles في البداية, حين قال والدك أنك طلبت منه السماح لك بالذهاب ..لم أفهم الأمر
    Bizim olduğunu söylediğinde ona ben de inanmıştım. Open Subtitles لقد صدقته حين قال أن الطفل لنا
    Bunları söylediğinde kayıtta mıydın? Open Subtitles هل كنت تضع جهاز التنصت حين قال كلّ ذلك؟
    Peki Oogway öyle olmadığımı söylediğinde, sen ne yaptın? Open Subtitles (دائماً كنت تعرف و لكن حين قال (أوغواي شيئاً مخالفاً ماذا فعلت؟
    Brad, kendini güvende hissettiği için Tamzin'in evine gittiğini söylediğinde sen olduğunu anlamıştım. Open Subtitles أدركتَُ بأنك المقصود حين قال (براد) بأنّ سبب ذهابه لمنزل (تامزين) لأنه يشعر بالأمان هناك
    Brad, kendini güvende hissettiği için Tamzin'in evine gittiğini söylediğinde sen olduğunu anlamıştım. Open Subtitles أدركتَُ بأنك المقصود حين قال (براد) بأنّ سبب ذهابه لمنزل (تامزين) لأنه يشعر بالأمان هناك
    Randall bana bugün içerisinde olacak bir gazeteci istediğini söylediğinde bunu tahmin etmemiştim. Open Subtitles هذا ليس ما ظننته، حين قال (راندال) أنّني يجب أن أكون صحفيّة مندمجة هذا اليوم.
    Charles cezaevlerinden bir ordu toplayacağımızı söylediğinde, bundan daha iyi bir sonuç bekliyordum! Open Subtitles حين قال (تشارلز) أن بإمكانه أن يوفر جيشاً من سجونه، تمنيت أن يكون منتج خير من هذا!
    Robert kağıtları imzalamayacağını söylediğinde, Callie çıldırmıştı ve... Open Subtitles حين قال (روبرت) أنه لن يقوم بتوقيع الأوراق كانت (كالي) فزعة و..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more