"حين وصلت" - Translation from Arabic to Turkish

    • geldiğimde
        
    • Basıldık
        
    • gittiğim zaman
        
    • Oraya vardığımda
        
    Garip görünüşlü bir adam. Ben geldiğimde gidiyordu. Open Subtitles ذو مظهر غريب، كان يهم بالرحيل حين وصلت أنا
    - Sabah geldiğimde buradaydı. Ayakkabıları düzenliyordu. Open Subtitles كان هنا هذا الصباح حين وصلت, يرتب الأحذية.
    geldiğimde burası biraz kalabalıktı da ben de böyle samimi bir buluşma ortamını tercih ederim. Open Subtitles المكان كان مزدحمًا قليلًا حين وصلت وأنا أفضّل التجمّعات الأكثر حميميّة
    Basıldık. Open Subtitles .. و حين وصلت إلي الساحل
    Oraya gittiğim zaman çok geçti. Open Subtitles بالطبع حين وصلت لهناك كان قد فات الأوان
    Oraya vardığımda bir köşede oturmuş, o komik leopar desenli bavuluyla bekliyordu. Open Subtitles حين وصلت كانت جالسة على الركن بحقيبة سخيفة ذات جلد نمر أبيض
    Eve geldiğimde, arabası kapının önündeydi. Open Subtitles حين وصلت الى البيت وجدت سيارتها امام المنزل
    Tıpkı buraya ilk geldiğimde olduğum gibi 7 bin yıl önce. Open Subtitles ...أنا، تماماً كما كنت ...حين وصلت هنا... قبل سبعة آلاف سنة...
    Ben geldiğimde çocuk ölmüştü, o da bana makasla üzerime geldi. Buraya bu kadar çabuk nasıl geldin? Open Subtitles كان ميتاً حين وصلت و هي هاجمت علي بمقصين كيف وصلت هنا بسرعة؟
    Senin eve geldiğimde, evinin önünde yağmur altında bavullarını arabanın bagajına yerleştiriyordun. Open Subtitles أني أنني حين وصلت إلى منزلك كنت بالخارج في الممر تحت المطر وتضعين حقائبك في صندوق سيارتك
    İlk geldiğimde biraz huysuzluk ettim, özür dilerim. Open Subtitles آسف إن كان مزاجي سيئاً قليلاً حين وصلت إلى المزرعة.
    Geçen 40 yılda çok şey oldu Ve Galapagos’a geldiğimde öğrendiğim şeylerden biri vahşi yerlerin, vahşi şeylerin kesinlikle vahşi hayatın önemi ve penguenlerin sahip olduğu inanılmaz nitelikler oldu. TED لذا فقد حدث لي الكثير في الأربعين سنة الماضية و ماتعلمته حين وصلت إلى غالاباغوس هي أهمية الأماكن و الأشياء البرية الحياة البرية بالتأكيد و الصفات المدهشة لطيور البطريق
    Ben de ilk geldiğimde beş ay ıslahevinde kaldım. Open Subtitles كنت بالاحتجاز ، حين وصلت لخمسة اشهر
    Oraya gittiğim zaman iş işten geçmişti. Open Subtitles بالطبع حين وصلت لهناك كان قد فات الأوان
    Eve gittiğim zaman Bayan Aguirre yaralıydı ve aşırı alkollü görünüyordu ve ısrarla düştüğünü söylüyordu. Open Subtitles حين وصلت إلى المنزل كانت السيدة (أجيري) مصابة وبدت ثملة للغاية وظلت تصر على أنها وقعت
    Evet, Oraya vardığımda siyah bir kamyonet gördüm. Open Subtitles أجل , حين وصلت إلى هناك شاهدتُ شاحنة سوداء
    Oraya vardığımda bir köşede oturmuş, o komik leopar desenli bavuluyla bekliyordu. Open Subtitles حين وصلت هناك كانت تجلس على الركن بحقيبة نمر سخيفة
    Ben Oraya vardığımda ortalık zaten karışmıştı. Open Subtitles كان الأمر فوضيًا بالفعل حين وصلت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more