Bu konuda sorumsuzca hareket edip insanların hayatlarını alt üst etmeyin. | Open Subtitles | اسمع، لا تدمر حيوات الناس بكل استهتار لأجل أمر كهذا |
Yalvarırım size, basit bir olayı büyütüp insanların hayatlarını mahvetmeyin. | Open Subtitles | يا إلهي، أرجوك لا تنقب بهذا الأمر و تدمر حيوات الناس |
Çünkü bazen insanların hayatlarını kurtaran kararlar veriyorum. | Open Subtitles | لأنّه أحيانًا.. أتخذ قراراتٍ تنقذ حيوات الناس |
Fakat sevdiğim insanların hayatını almasına... izin veremem. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني أن أدعه ينتزع حيوات الناس الذي أحبهم |
Tüm gün boyunca bu şekilde insanların hayatını izlemek tuhaf olmalı. | Open Subtitles | لابد أنَّ ذلك غريب مشاهدة حيوات الناس هكذا طوال اليوم. |
İnsanların hayatları bana bağlı. | Open Subtitles | حيوات الناس تعتمد عليِ |
İnsanların hayatları. | Open Subtitles | إنها حيوات الناس |
Çünkü burada yaptığımız bu, sizinki için başkasının hayatını mahvetmek! | Open Subtitles | لأن هذا ما نفعله هنا ندمّر حيوات الناس لحمايتكم |
Ama birlikte kalıp, beraber insanların hayatlarını değiştirecek hikayeler yazacaklar. | Open Subtitles | لكنهم سوف يتعاونا وسيكتبان سويا مقالات ستُغير حيوات الناس |
- İnsanların hayatlarını kurtaracaksa, evet. | Open Subtitles | إذا كان ذلك يعني إنقاذ حيوات الناس ، فأجل |
Ne, onun gücü diğer insanların hayatlarını çalmaktı. | Open Subtitles | ماذا، طاقاتها في سرقة حيوات الناس الاخرين؟ |
İnsanların hayatlarını kurtarmak ve ağrılarını hafifletmek için. İyiymiş. | Open Subtitles | لانقاذ حيوات الناس وتخفيف الامهم- جميل - |
Burada insanların hayatını kurtarıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا لأنقذ حيوات الناس |
Burada insanların hayatını kurtarıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا لأنقذ حيوات الناس |
İnsanların hayatını kurtarıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تنقذ حيوات الناس |
İnsanların hayatları mahvolacak. | Open Subtitles | -خير؟ حيوات الناس سوف تدمر |
Çünkü burada yaptığımız bu, sizinki için başkasının hayatını mahvetmek! | Open Subtitles | لأن هذا ما نفعله هنا ندمّر حيوات الناس لحمايتكم |