"حيُّ" - Translation from Arabic to Turkish

• canlı
• Yaşıyor
• hayattayım
• hayatta olduğuna dair

Şehir merkezinin koca bir canlı hedefe dönmesine üç saat var.
ثلاث ساعاتِ حتى مدينةِ يُصبحُ هدفُ حيُّ كبيرُ واحد.

canlı mı öğrenmeliyiz.
نحن يَجِبُ أَنْ نعرف إذا كان حيُّ.

canlı! Sağlığı iyi!
هو حيُّ هو بخير

Sadece onlara canlı olduğunu söyle.
فقط اخبرُهم انه حيُّ.

Herkes babamı Yaşıyor ve sağlıklı olarak bildiğine göre ben de hiçbir şey olmamış gibi davranmalıyım.
بقدر ما العالم مَعْنيُ، أبي حيُّ وحَسناً، وأنا يَجِبُ أَنْ أَتصرّفَ كما لو أن لا شيء حَدثَ.

Pis olabilirim ama en azından hayattayım.
رُبَّمَا أَنا شرّيرُ , لكن على الأقل أَنا حيُّ

Lassard"ın hala hayatta olduğuna dair kanıt istiyoruz.
نُريدُ بَعْض البراهينِ ان لاسارد ما زالَ حيُّ.

Bir şekilde o, canlı bir şey.
بطريقةٍ ما هو حيُّ.

Bu bir canlı yayın.
هذا تلفزيونُ حيُّ.

canlı!
انة حيُّ

canlı!
انه حيُّ

O canlı!
انه حيُّ

O canlı.
هو حيُّ.

Hayır. Bu canlı.
هو حيُّ.

canlı!
انه حيُّ!

Tad Sidley Yaşıyor.
تاد Sidley حيُّ. إفترضنَا بِأَنَّ هذا الرجلِ كَانَ تاد،

Ben hayattayım ve...
أَنا حيُّ وأنتِ حيّة و

Kathleen Spencer'ın hayatta olduğuna dair doğrulanmış raporlar aldık.
إستلمنَا التقارير المُحَقَّقة الذي كاثلين سبينسر حيُّ.