Ne geçmiş olsun kartı, ne çiçek buketi... cenaze çelengi bile yok. | Open Subtitles | لا بِطاقات تَتَمنى لكَ التحسُّن و لا باقات مِنَ الوُرود و لا حَتى إكليل الجَنازَة |
Konuşana dek, bir santim bile gün ışığı göremeyeceksin. | Open Subtitles | حَتى تَتكلَّم، لَن تَرى شيئاً مِن ضوء النهار |
Hapiste bir kardeşimin olduğunu bile bilmiyorlar. | Open Subtitles | يا إلهي، إنهُم حَتى لا يَعرفونَ أن لي أخٌ في السِجن |
İkimizden birisi morga gidene kadar, ikimizin arasındaki sorunlar bitmeyecek. | Open Subtitles | حسناً، سيكونُ هناكَ متاعِب دائِماً على الأقَّل حَتى يموتُ أحَدُنا |
Mesela, eskiden serbest bırakılıncaya kadar yağmur yağmayacağını iddia ediyordu. | Open Subtitles | علَى سبِيَل المِثَال، بِأن السَمَاء لنَ تمَطِر حَتى يُطلَق سَراحُها |
Ben dönene kadar, sorumluluk sende, tamam mı? | Open Subtitles | حَتى عَودَتي، ستكونُ أنتَ المَسؤول، ماشي؟ |
Günahlarini gizlemek için hücresinde perde bile var. | Open Subtitles | حَتى أنهُ غَطّى زِنزانَتَهُ بسِتارَة ليُخفي آثامَه |
Hem haklı olsan bile ne olacak ki? | Open Subtitles | حَتى و لَو كُنتَ مُحِقاً، فما يَهُم ذلك؟ إنها مَيتَة |
Saçmalama, yemeğe başlamadık bile. Seni görmek güzel. | Open Subtitles | هَراء، نحَن لم نبَدأ حَتى في تنَاول الطعَام، تسَرنِي رؤيَتك |
İsa'nın kanunları, Kral bile olsa kilisenin başı olması gibi bir saçmalığa nasıl izin verebilir ki? | Open Subtitles | كَيف يمكِن لشرَيعة المسَيح أن تصَرح لضَعِيف أو حَتى لمَلك، بَأن يكِون الَرئيس لِلكنيَسه؟ |
İnan bana, zamanı gelince Kral bile teşekkür edecek. | Open Subtitles | صَدقنيِ في وَقت حَتى المَلِك نَفسه سَيقُوم بِشُكرك |
Monarşilerin kötüye kullanılması ile ilgili bir Hıristiyan Kralı'nın bile cesaret edemeyeceği hatta niyetlenemeyeceği konuları bile hiç korkmadan söylerler. | Open Subtitles | لايخَافون الكَلام بحِريَه، والحُريه لِلمُلوك والَتي لا يجَب عَلى أي مَلِك مَسيحِي أن يَتجرَأ حَتى بِالتفكِير بهِا |
Bu şekilde yolculuk, yasal olmayan bir eş için bile hiç güzel değil! | Open Subtitles | إنهَا لَيسَت طَرِيقَه جمِيلَه لِلِسفَر، حَتى بِالنِسبَه لِزوجَة غِير شرعِيَه |
Hakkında övgüyle bahsetmek bile hapse girme riski taşıyor. | Open Subtitles | حَتى لَو تَكلَمت كَلمه واحِده لمَدحِها سَأكُون مُعرضاً لِلِسجن |
Bazı şeyler sesli söylenene kadar gerçek olmuyor. | Open Subtitles | بعضُ الأشياء لا تُصبحُ حَقيقية حَتى تَقوليها |
Yeni bir posta gelene kadar satış yok. | Open Subtitles | لِذا حَتى تَأتي الشُحنَة الجَديدَة. فلَن أَبيعَ لَك |
Yeni bir şef bulunana kadar müdür McManus'un görevleri için geçici olarak benim bakmamı istedi. | Open Subtitles | حَتى تَسمِيَة مُدير الوَحدَة الجَديد. طَلَبَ مِني الآمِر أن أستَلِمَ مَهام ماكمانوس مُؤَقتاً |
Mahkemeye gitmeyi planlıyorum ve adalete kavuşana kadar her gün gideceğim. | Open Subtitles | و أنوي الذَهابَ إلى المَحكمَة و الذَهابَ إلى هُناك كُلَ يوم حَتى نَنالَ العَدالَة |
Meclisin yeni dönem açılışına kadar beklemen gerekiyor.. oyum için. | Open Subtitles | يجِب أن تَنتظِر حَتى دورَة البرلمَان الجدِيدَه لأنَه تصوِيتي |
Bu konuda karasızdım ta ki Majesteleri'nin kendi yazdıklarını okuyana kadar. | Open Subtitles | كُنت غير متأكِد مِن هَذا الأمِر حَتى قَرأت مَنشِور فَخامتُه |
Ancak suçu ve günahı sabit olmasa Kral'ın işi bu noktaya kadar getireceğine de ihtimal vermiyorum. | Open Subtitles | حَتى لا أسَتِطيع أن أفَكِر بِأن المَلِك قدَ رفع دَعوَى قِضائِيه حَتى الأن مَالم تكُن مذَنِبه |