"حُسن" - Translation from Arabic to Turkish

• niyet
• Leydiler

Fakat çoğu Sovyet lider ona, bu konuda katılmıyordu ve iyi niyet gösterisi yapmak durumunda olduğumuzu ayrıca Avrupa'da görüşmelere başlamamız gerektiğini düşünüyorlardı."
لكن معظم القادة السوفيت عارضوه واعتقدوا أنه علينا إبداء حُسن النوايا وبدأ الحديث عن أوروبا

İyi niyet belirtisi olarak, belki bana bir parça verirsin.
كَعلامَة على حُسن النِيَة رُبما عليكَ إعطائي بعضاً مِنه

Ortada bir iyi niyet olacaksa, bu şekilde başlamalıyız.
لوهناك أيّ حُسن نيّة من المُمْكِنُ أَنْ نَبْدأَ بذلك

Leydiler çok şanslı.
من حُسن حظهم.

İşte sana iyi niyet göstermen için bir fırsat, yaralı adamın gitmesine izin ver.
إليك فرصة لإظهار حُسن النية والسماح للرجل المُصاب بأن يُغادر.

Sen bana iyi niyet göstergesi olarak o gemideki ailelerin yarısını verirsin ben de sana füzeni veririm.
أنت قم بإعطائي نصف العائلات الذين على السفينه كعلامه على حُسن النيه وسوف تحصل على قاربي

İki haftadır Suffolk Dükü ile kalıyor ve hala iyi niyet dileklerini iletmedi.
إنَه هُنا مُنذ إسبِوعين بِالفعِل "مقِيم مَع الدِوق "سوفولك وإنَه لم يُرسل لي رسَاله مِن حُسن النِيه

Arabayı alabilirsin, iyi niyet göstergesi olarak.
أنظر... يمكنك أن تأخذ السيّارة. علامة على حُسن النيّة.

Bu da alıcımın iyi niyet belgesi.
و هذا هو حُسن النّيّةِ للمشتري خاصتي

İyi niyet göstergesi olarak aile fonlarını kullanıyorum ve sana onlarca sene yetecek kadar para bağlıyorum zira yaşam tarzımızı çok sevdiğini biliyorum.
كبــادرة على حُسن النية ،إقتطعتُ من أمـــوال العـــائلة وأقدملكِعرضاًالذىمنالمفترضأنيدوم لعقودطويلة، منــذ أن علمت أنك تــشتهين أسلــوب حياتنا.

Belki Abel'ı, Almanya'daki dostlarımıza karşı iyi niyet simgesi olarak salarsınız.
ربّما يمكنكم إطلاق سراح (أيبل) كعُربون حُسن نيّة لأصدقائنا في ألمانيا

Panama'ya saldırmamasını istedi, ve iyi niyet işareti olarak zümrüt bir halka gönderdi.
" يطلبة بعدم مُهاجمة " باناما وتضمّنت الرسالة خاتماً زُمرُدي علامةً على حُسن النيّة

Bir iyi niyet göstergesi.
إنه لإبداء حُسن النيّة