| Ayrıca arama izni de çıkartıyoruz. Platin bir alyans arıyoruz. | Open Subtitles | كما أنّنا سنستصدر مذكّرة تفتيش، نبحث عن خاتم زواج بلاتينيّ |
| Bir alyans ve azıcık para için kim adam öldürür ki? | Open Subtitles | من يقتل شخص ما من أجل خاتم زواج وبعض المال ؟ |
| Kısa saçlı, esmer, 1.73 boyunda... göğsünde ben var, apandisit ameliyatı geçirmiş... platinyum evlilik yüzüğü. | Open Subtitles | شامة على الثدي الأيسر إستئصال الزائدة الدودية خاتم زواج بلاتيني. تعرفها؟ |
| Parmağındaki alyansı o an fark ettim. | Open Subtitles | وكان بعد ذلك أن لاحظت خاتم زواج حول إصبعه |
| Spor sayfasını okuyor. Ve nikah yüzüğü. | Open Subtitles | الأخباراليومية, مفتوحة على القسم الرياضي خاتم زواج |
| Parmağında yüzük yoktu ve bir kocası olduğundan da hiç bahsetmedi. | Open Subtitles | لم تكن تلبس خاتم زواج. ولم يكن هناك أي ذكر للزوج. |
| Gerçek bir nişan yüzüğü alacaksın, ona vereceksin ve Walter'dan olduğunu söyleyeceksin? | Open Subtitles | هل سوف تشترى لها خاتم زواج حقيقى وتعطيه لها وتخبرها انه من والتر |
| Madem evleniyorsun, bir alyans lazım. | Open Subtitles | إذا كنتَ ستتزوّج, فأنت فى حاجة إلى خاتم زواج. |
| Özellikle alyans takan orta yaşlı adamlara ait telefonlarda olur. | Open Subtitles | ولاسيما بهاتف رجل بمنتصف العمر كان يرتدي خاتم زواج |
| Yani, ben de öngörümde alyans taktığımı gördüm. | Open Subtitles | أعني , في ومضتي المستقبليه كنت أرتدي خاتم زواج |
| - Eline baktıysan eğer, boya patladığı zaman parmağında alyans olduğunu anlamışındır. | Open Subtitles | إذا نظرت ليديه, فستستطيع استنتاج أنه كان يملك خاتم زواج بسبب حزمة الحبر التي انفجرت |
| Tamam. Demek kadınlardan kandırmak için alyans takıyorsun? | Open Subtitles | إذن أنت ترتدي خاتم زواج حتى تُسيطر على النساء؟ |
| Bir giysinin içine dikili ucuz bir evlilik yüzüğü, Paris'e iki bilet. | Open Subtitles | خاتم زواج رخيص الثمن و قد خيِط إلى بدلة تذكرتي طائرة إلى باريس |
| evlilik yüzüğü takanları fark etmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تلاحظ النساء اللواتي يضعن خاتم زواج |
| Bu resimleri buldum ve içinde, evlilik yüzüğü takıyor. | Open Subtitles | وجدت هذه الصور ، وفيها إنها تلبس خاتم زواج |
| Başta başka bir şey sandım ama sonra alyansı olan evli biri olduğunu anladım. | Open Subtitles | في البداية اعتقدت أنه خاتم عاديّ ثم بعدها أدركت أنه رجل متزوّج ولديه خاتم زواج |
| Sadece alyansı var. | Open Subtitles | خاتم زواج. هذا كلَ شيء |
| - Bayan Thorwald'ın nikah yüzüğü gibi. | Open Subtitles | مثل ماذا ؟ "مثل خاتم زواج السيدة "ثورولد |
| - Bayan Thorwald'ın nikah yüzüğü gibi. | Open Subtitles | مثل ماذا ؟ "مثل خاتم زواج السيدة "ثورولد |
| Bu fotoğrafta parmağında yüzük var. Tanımadığı biriyle çıkıyor. Boşanmış mı? | Open Subtitles | إنها ترتدي خاتم زواج بهذه الصورة لكنها بموعد مدبر، أهي مطلقة؟ |
| Özellikle de bazı zavallılara bir nişan yüzüğü için... üç aylık maaşını gözden çıkarması gerektiğini söylüyorlarken. | Open Subtitles | خاصة عندما يخبرون فتى فقيرا أن عليه أن يدفع أجر ثلاثة أشهر مقابل خاتم زواج |
| Karımın alyansını yapmıştı. | Open Subtitles | الرجل قام بصناعة خاتم زواج زوجتي |
| Baba, sen ve annem hiç nikâh yüzüğü takmadınız mı? | Open Subtitles | أبى , أنت وأمى لم ترتدوا خاتم زواج , أليس كذلك ؟ |