"خارجه" - Translation from Arabic to Turkish

    • dışında
        
    • dışarıda
        
    • dışarı
        
    • çıkıyorum
        
    • gidiyorum
        
    • dışarda
        
    dışında Lynch Frost işareti olan bir binanın posta kodu gibi. Open Subtitles يبدو أنه رقم بريدي لمبنى ما ستجدون خارجه لافتة لينش فروست
    Bir insanın, olayın içinde olmasına rağmen, kendini dışında hissetmesi. Open Subtitles عندما يكون شخص داخل حدث ما لكن يشعر أنه خارجه
    Bize dışarıda dolaşmak, keşfetmek ve okyanusun sırlarını daha iyi anlayabilmek için gereken zaman lüksünü vermekti. TED الهدف هو إعطاؤنا متسعًا من الوقت للبقاء خارجه والتجول، والاستكشاف، لفهم المزيد عن الحدود الأخيرة للمحيط.
    Onu dışarıda siyah BMW'li bir adamla konuşurken gördüm. Open Subtitles فرايتها خارجه تتحدث مع رجل يركب في سيارة بي ام دبليو سوداء
    Belkide zamansız geldim. Siz de şimdi dışarı çıkmak üzereydiniz belkide, hayır mı? . Open Subtitles ربما كنت فضوليا انت كنت خارجه لتوك , مش كده ؟
    Teşekkürler. Yemeğe çıkıyorum. Masamın üzerine bırakırsınız. Open Subtitles شكراً , انا خارجه للغداء , اتركه على طاولتي.
    Pekala, ben poker oynamaya gidiyorum. Sizi tekrar görmek güzeldi. Open Subtitles انا خارجه للهب الورق كان من اللطيف لقاؤك مرة ثانيه دكتور كرين
    Annen ve ben hava karardıktan sonra dışarda olman konusunda hala rahat değiliz. Open Subtitles أنا وأمك لا نشعر بالراحه عندما تكونين خارجه في الليل
    Tamam. Piramit etrafında bir kalkan var. Geçit onun dışında. Open Subtitles حسناً، هناك درع حول الهرم و البوابة خارجه
    Ve bu denemeye, elimden geldiğince yardımcı olmak için burada olacağım sınıf içinde ya da dışında olsun. Open Subtitles وانا هنا لاسهل عمليه التجربه هذه باي حال انا استطيع فعلها سواء في الفصل او خارجه
    Burada beklemen ve klübün içinde sarhoş olman gerekiyordu, dışında değil. Open Subtitles كان يجب عليك ان تنتظري وتثملي داخل النادي وليس خارجه
    Demek ki sebep erkeklerin yatağın içinde değil dışında yaptıkları. Open Subtitles إذن السبب ليس تصرفات هؤلاء الرجال بالسرير بل كيف يتصرفون خارجه
    Hiçbirşeyi içeri sokmaya çalışmıyorum. Kendimi olayların dışında tutmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا لا أحاول أن أقحمك في الأمر أنا أحاول أن أبقي نفسي خارجه
    Eğer bu konuyu açıyorsan, açıkçası pek de dışında kalmıyorsun. Open Subtitles حسنا ، من الواضح أنك لن تبقى خارجه ، إن كنتسوف تحرقه
    Söyledikleri gazetelerde basılmadı fakat parti mitinglerinde ve bazen dışarıda el ilanlarında çıkardı ortaya. Open Subtitles لم يُنشر في الصحف لكنه صدر في منشور مقروء في اجتماعات الحزب وأحيانًا خارجه
    Eli, kemiklerine kadar soyulmuş ve dışarıda bırakılmış. Open Subtitles ويده خارجه من تحت الأرض وخاتم زوجته فى إصبعه
    Eve geldiğinde seni bekleyen birileri varsa dışarıda yaptığın şeyin zor olmadığını düşünürsün. Open Subtitles عندما يكون لديك شيئاً تعود إليه إلى المنزل يجعلك تفكر بعقلانية بالذي تفعلة خارجه
    Ve şimdi, bunca yıldan sonra hapishanede, dışarıda hiç olmadığı kadar iyi bir adam oldu. Open Subtitles و الآن بعد كل هذه السنوات لقد أصبح رجلا أفضل في السجن مما كان عليه خارجه
    Sen içerdesin, biz dışarıda. Open Subtitles وأنت كنت بداخل المنزل ونحنُ جميعاً خارجه..
    Gidip tekrar Malkovich olacağım, Lester'ı dışarı atacağım! Open Subtitles سأذهب إلى مالكوفيتش , وسأقذف ليستر خارجه
    Dövüş Kulübünde olduğun kişi dışarı dünyadaki kişiyle aynı değil. Open Subtitles أنت في نادي القتال شخص أخر غيرك وأنت خارجه
    Peki, iki inatçı keçim benim. Ben dışarı çıkıyorum. Open Subtitles حسنًا ، توقفوا عن عناد بعضكم أنا خارجه
    Nafaka çekimi yazar yazmaz o pizzadan biraz verir vermez ve o çamaşırımı bitirir bitirmez buradan gidiyorum. Open Subtitles بمجرد أن تكتب لي شيك النفقة أعطني جزء من هذه البيتزا لقد قام بغسل ملابسي أنا خارجه من هنا.
    Hayatımın geri kalanını ister hapisenin içinde ister dışarda geçireyim yaptıklarımın bedelini ödeyeceğim. Open Subtitles سواء قضيت بقية حياتي داخل السجن أو خارجه سأدفع ثمن ما فعلته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more