"خارج السجن" - Translation from Arabic to Turkish

• hapisten uzak
• dışarıda
• Hapishanenin dışında
• hapisten çıktı
• Hapisten çıkalı
• hapishane dışında
• hapisten çıkarmak
• hapisten uzakta
• Hapisten çıktım
• hapisten çıktın

Temyizi yıllarca uzatabiliriz, seni hapisten uzak tutarız.
يمكننا الاستمرار في الاتئناف لسنوات نستطيع ان نبقيك خارج السجن

- Bay Ramirez, lütfen. Burada size yardım etmeye çalışıyorum. Sizi hapisten uzak tutmaya çalışıyorum.
أنا أحاول مساعدتك هنا، أحاول إبقاءك خارج السجن

Değilim. Ama sanırım seni hapisten uzak tutabilirim.
كلا ، ولكني أعتقد باني أستطيع أبقائك خارج السجن

Masum bir insan hapiste çürürken, suçluların dışarıda serbestçe dolaşmasını izin mi verelim?
هل تقترح بأن نجعل بريئاً يذهب للسجن ؟ بينما المجرمون خارج السجن ؟

İçeride veya dışarıda, 3 milyona çok dost satın alınır.
داخل أو خارج السجن ثلاثية ملايين تشتري الكثير من الأصدقاء

Hapishanenin dışında bir hayat var ve Lewis bunun bir parçası olabilir.
هناك حياة خارج السجن ولويس ينبغي أن يكون جزءاً منه

- Seni hayatta tutmamla ilgili senin de beni hapisten uzak tutmanla ilgili.
اجعلك على قيد الحياه، وانتي ستبقيني خارج السجن

Dogru sekilde çakarsan, hapisten uzak kalmayi deneyebiliriz.
إذا قمت بالأمر بالشكل الصحيح رُبما قد نحصل على فرصة بالبقاء خارج السجن

hapisten uzak tutacak bir şeyler hani. Hepimiz gittikçe yaşlanıyoruz.
سيبقيك الأمر خارج السجن كما تعلم لا أحد منا يصغر بالعمر

Doğru şekilde çakarsan, hapisten uzak kalmayı deneyebiliriz.
إذا قمت بالأمر بالشكل الصحيح رُبما قد نحصل على فرصة بالبقاء خارج السجن

Evet, beni hapisten uzak tuttuğu sürece.
نعم بالتأكيد , إذا كان يبقيني خارج السجن

Ben de gidip seni hapisten uzak tutmak için bir anlaşma yapmaya çalışacağım.
و أنا سأحاول الحصول على إتفاق من شأنه أن يبقيك خارج السجن.

Bu açıkhava ayrıntısı ve Mayıs dışarıda çalışmak için lanet güzel bir aydı.
أن العمل خارج السجن ومن المحتمل أن يمتد العمل لأسبوع

dışarıda beni bekleyen beş milyonum var.
وقتها كانت ستوجد 5 ملايين بانتظاري خارج السجن

Başkan'ı Hapishanenin dışında bir yerden aramayı tercih ederim, sağ olun.
أفضّل أنْ أتـصل بالرئيس من خارج السجن , شكراً

Onu Hapishanenin dışında tutmanın bir yolunu bulun.
جد طريقة لأبقائه خارج السجن فو ني ك ات

hapisten çıktı, dikkatleri üstüne topladı.
إنهُ خارج السجن, و ينال الإهتمام الكامل.

Evet ama Sanderson Hapisten çıkalı ne kadar olmuştu Reid?
نعم لكن ساندرسن كان خارج السجن لاي عرض . ريد؟ ارتكب الجريمة بعد 51 ساعة

Onu, SAMCRO'ya hapishane dışında ihtiyacım olduğu konusunda ikna ettim.
أقنعتهم أنني أريد " سام كرو " حالياَ خارج السجن

CIA'yle bir anlaşma yaptım, arkadaşlarımı hapisten çıkarmak için.
انا عملت صفقه مع السي اي اي لأبقي اصدقائي خارج السجن اجبرت ان اخذها

Eğer ilişkimizin düzgün devam etmesini istiyorsan bana hapisten uzakta ve canlı olarak ihtiyacın var.
إذا اردت أن تستمر علاقتنا فأنت تحتاجني حياً و خارج السجن

Şimdi Hapisten çıktım diye seninle görüşemeyecek miyim?
ماذا، وبما أنني الآن خارج السجن ألا يمكنني التواصل معكِ؟

Sen hapisten çıktın, ben vizelerden geçtim.
حسناً، أنتِ خارج السجن وأنا نجحت في إختباراتي