sudan çıkmış balık gibiyim. Daha önce hiç bu kadar hissetmemiştim. | Open Subtitles | أنا سمكة خارج الماء أنا أبداً ما أحسسته أكثر من اليوم. |
Kendimi biraz sudan çıkmış balık gibi hissediyorum. | TED | رغم أني أحس قليلاً كأنني سمكه خارج الماء. |
sudan çıkmış balıksın, yüzmeyi öğrenmeye çalışıyorsun ve hepsi bu olacak. | Open Subtitles | أنت مثل سمكة خارج الماء غير متلائم مع محيطك، تحاول تعلم السباحة، وستبقي كما أنت. |
Gelgit sınıfı bir ejderha suyun dışında çok fazla kalamaz. | Open Subtitles | مياه طبقه التنين لا يمكنها تحمل وقت طويل خارج الماء |
Evet, ama motorları olmadan bunlar sadece suyun dışında çırpınan etek kovalayıcıları gibiler. | Open Subtitles | نعم، إلاّ أنّ بدون درّاجاتهم هم فقط أسماك مطاردون خارج الماء. |
Bu onu sudan uzak tutmadı ama. | Open Subtitles | تعرف، ذلك لم يُبقيه خارج الماء مع ذلك |
Bir Apolet köpekbalığı, su dışında nefes alabilir. | Open Subtitles | إنه سمك القرش الكتاف. لا يمكنه التنفس خارج الماء. |
Ayaklarınızı sudan çıkarın! | Open Subtitles | الأقدام خارج الماء |
Belfast gibi büyük bir şehre gelince, kendimi sudan çıkmış balık gibi hissediyorum. | Open Subtitles | إنك كالسمكة خارج الماء العمل في مدينة كبيرة كبلفاست .. |
Belfast gibi büyük bir şehre gelince, kendimi sudan çıkmış balık gibi hissediyorum. | Open Subtitles | إنك كالسمكة خارج الماء العمل في مدينة كبيرة كبلفاست .. |
Fakat sahilde ikisi de sudan çıkmış balık gibiler. | Open Subtitles | ،لكن على الشاطىء كلاهما السمكة خارج الماء |
Fakat sahilde ikisi de sudan çıkmış balık gibiler. | Open Subtitles | ،لكن على الشاطىء كلاهما السمكة خارج الماء |
İlk kez bunun üzerine bindiğinde, sudan çıkmış balık gibiydin, ama bugün... | Open Subtitles | اتعلمي بان اول مرة استقليتي الموكب كنتي كسمكه خارج الماء ولكن اليوم... |
Bildiğimiz sudan çıkmış balık öyküsü, ancak bu defa sudan çıkan, balık değil zebralar. | Open Subtitles | انها كقصة السمك الذي يعيش خارج الماء, لكنها ليست سمك... ...انها, أوه, حمير و حشية... خارج الماء. |
İyi haber, senin yerde sudan çıkmış balık gibi çırpındığını görünce şikayetçi olduklarına pişman oldular. | Open Subtitles | الخبر الجيد عندما رأوكي تتقلبين في الارض مثل السمكة خارج الماء, لقد شعروا بالحزن لالقاء التهم عليكي . |
suyun dışında da nefes alabiliyor mu? Bunu nasıl beceriyor? | Open Subtitles | يمكنه التنفس خارج الماء كيف يفعل هذا عليه اللعنه؟ |
Olmaz! Bana suyun dışında saldırırsa bir şey yapamam. | Open Subtitles | لا ، إذا هاجمتنى خارج الماء لن يكون بوسعى عمل شئ |
Mermi suyun dışında ateşlenseydi ucu böyle mantar gibi olmazdı. | Open Subtitles | إذاً لو أن الرصاصة أطلقت خارج الماء ما كانت ستنتشر هكذا |
Coşkulu kafadanbacaklımız, sadece suyun dışında olmayı sevmeyen bir balıkmış. | Open Subtitles | أعتقد أنّ أخطبوطنا الجسور لم يكن يعجبه البقاء خارج الماء فحسب. |
Nemli kaldıkları sürece, bu ciğer gibi solungaçlarla yengeçler günlerce suyun dışında kalabilirler. | Open Subtitles | طالما بْقُوا رطبين، هذه الخياشيم مثل الرئة تمكن السرطانات من البقاء خارج الماء لعدة أيام في المرة. |
Onu sudan uzak tutamıyordum bir türlü. | Open Subtitles | لا أستطيع إبقاء ذلك الولد خارج الماء |
1 metre boyunda, bir yılan balığı gibi bu korkunç yaratıklar suyu terk edip karaya çıkabilir ve üç gün su dışında yaşayabilir. | Open Subtitles | كالإنقليس القوي البالغ طوله 120 سنتيمتراً، هذه المخلوقات المفزعة يمكنها مغادرة البحيرة إلى اليابسة والعيش هناك لثلاثة أيام خارج الماء |
Onları sudan çıkarın! | Open Subtitles | يصبح ' em خارج الماء! |