Dean'in, hayatının dışında olduğunu, düşünmüştüm. | Open Subtitles | -إعتقدت أن (دين) خارج حياتك |
Dean'i hayatının dışında tuttuğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | إعتقدت أن (دين) خارج حياتك |
Endişelenme, şu andan itibaren hayatından uzak duracağım. | Open Subtitles | لاتقلق، من الآن فصاعدًا سأبقى خارج حياتك. |
Seni seven herkesi hayatından çıkarmak oldukça yorucu. | Open Subtitles | أنت تعلم , جعل كل من تحب خارج حياتك إنه استنزاف |
Tamamdır millet, 2 dakikaya hayatınızdan çıkmış olacağız. | Open Subtitles | حسنا، الناس، سنكون خارج حياتك في دقيقتين. |
Bak, ben gidip duş alacağım sonra da hayatından çıkıp gideceğim, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا، سأخذ حمام وبعدها ساكون خارج حياتك اتفقنا؟ |
- Onun hayatından çıkmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريده خارج حياتك |
Dean'in, hayatının dışında olmadığını, düşünmüştüm. | Open Subtitles | -إعتقدت أن (دين) خارج حياتك |
Bak, hayatından uzak duracağım derken ciddiydim. | Open Subtitles | ♪ اخرج، اخرج، اخرج، لا تختبئ♪ انظر، لقد قصدت كلامي حين قلتُ بأني سأبقى خارج حياتك. |
Senin özel hayatından uzak duracağım. | Open Subtitles | سأبقى خارج حياتك الشخصية. |
Senin özel hayatından uzak duracağım. | Open Subtitles | سأبقى خارج حياتك الشخصية |
Eğer Bo Crowder'ın hayatından çıkarmak istiyorsan tekrar Bo ile çalışmanın bir yolunu bulup bize elle tutulur kanıt getirmelisin demek oluyor. | Open Subtitles | يعني أنه لو أردت " بو كراودر " خارج حياتك ستضطر لإيجاد طريقة لاختراق طريقك كالدودة إلى محاصيله الجيدة تعطنا معلومات صلبة كالصخرة مثل " بويد " |
Birkaç saat sonra hayatınızdan çıkmış olacağım. | Open Subtitles | سأكون خارج حياتك بعد ساعات قليلة |
Senin için zor biliyorum o büyüleyici hayatından çıkıp diğer insanların mücadelelerini görmek. | Open Subtitles | أعلم أنها خظوة صعبة لتمر خارج حياتك الساحرة |