Cap Ferrat'da Khasinau'nun kırmızı top içindeki sıvıya maruz kalan insanlar üstünde deneyler yaptığını gördüm. | Open Subtitles | في القبّعة فررات، رأيت خاسينو تجربة على الناس الذين كانوا قد عرّضوا إلى السائل من داخل الكرة الحمراء. |
Bu bilgiler Khasinau ve annene teşkilatı tekrar kurmak için gerekiyor. | Open Subtitles | المعلومات خاسينو وحاجة أمّك للإعادة بناء. |
Laboratuar yok edilince Khasinau'yu arayan bu ajan kitabı alıp saklamış. | Open Subtitles | عندما المختبر حطّم، هذا المشارك الذي دعا مسك خاسينو الكتاب. |
Yarın Barcelona Limanı 347 numaralı iskelede Khasinau'ya verecek. | Open Subtitles | هو يخطّط لتسليمه إلى خاسينو غدا في ميناء برشلونة، رصيف 347. |
Tippin'in kaçırılması bizi doğruca Khasinau'ya götürdü. | Open Subtitles | إختطاف تيبين قادنا مباشرة إلى خاسينو. |
Sydney sayesinde Khasinau ve Derevko'nun Taipei'deki tesisinin imha edilmesiyle,.. | Open Subtitles | منذ الدمار خاسينو ودريفكو مقر في تايبيه... |
Khasinau'nun ajanlarından birinin konuşmasını dinledik. | Open Subtitles | إعترضنا نداءا من واحد مشاركي خاسينو. |
Sen Alexander Khasinau'sun. | Open Subtitles | أنت ألكساندر خاسينو. |
...Khasinau onun için çalışıyordu. | Open Subtitles | يبدو الذي خاسينو الأعمال لها. |
Şimdi Khasinau'nun örgütü kırıldı. | Open Subtitles | الآن منظمة خاسينو مكسور. |
Khasinau geldi. | Open Subtitles | الموافقة. نحن عندنا خاسينو. |
Khasinau'nun öldüğünü biliyorlar. | Open Subtitles | يعرفون الذي خاسينو ميت. |