"خاصاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • özel
        
    • kendi
        
    • Özellikle
        
    • kişisel
        
    • ilgili
        
    • - Özel
        
    • şahsi bir
        
    Sana daha önce de söyledik, özel telefon görüşmesi yok. Open Subtitles لقد أخبرناكَ من قَبل، لن نُعطي امتيازاً خاصاً باستخدامِ الهاتِف
    Onların Guantánamo da kullandıkları özel eğitimli tecavüzcülerden bile daha kötüsün. Open Subtitles إنك حتى اسوأ من اولئك المغتصبين المُدربين تدريباً خاصاً في جوانتانامو
    Ama bu zaman ne yapabildigini babana göstermek istedin onun ve dünyanin saygisini kazandiracak özel birseyler insaa ettin? Open Subtitles كلا إجلس , هذه المرة سوف يرى والدي أنك صنعت شيئاً خاصاً في العالم بالإستفادة من إحترام العالم له
    Sen kendi işine bak. Bunu da kendi işim sayıyorum. Open Subtitles ـ اهتمّى بشؤونكِ الخاصّة ـ سأجعل هذا شأناً خاصاً بى
    Bu geceyi şehirde geçirelim, ve yarın özel bir şeyler yapalım, Open Subtitles ،دعنا نقضي الليلة في المدينة ،و سوف نفعل شيئاً خاصاً غداً
    Bir gökdelende yaşamak özel bir tür davranış şekli gerektiriyor. Open Subtitles العيش في طبقات متعدده أمر يتطلب نوعاً خاصاً من السلوك
    Onu bulmak o kadar zordu ki özel bir detektif tuttum ve detektif onu buldu. TED كان من الصعب جداً إيجادها أنني استأجرت محققاً خاصاً و وجدها.
    Bu yerin gerçekten özel olduğunu düşünen ilk kişinin ben olmadığını da fark ettim. TED أدركت أيضا أنني لم أكن أول شخص إعتقد بأن هذا المكان كان حقًا خاصاً.
    Kurul Başkanı'ndan özel iznimiz var. Open Subtitles لقد أخذنا تصريحاً خاصاً من رئيس المكان لنعيش هنا
    Açıkçası, çok kısa bir dava olduğu için, ve mahkemenin vaktini boşa harcamamak için, savunma makamına karşı özel bir takibattan feragat ediyorum. Open Subtitles بما أن هذه القضية, واضحةٌ و معروفة، فأنا أرفع اتهاماً خاصاً ضد فريق الدفاع، لتضييعهم وقت المحكمة.
    Elbette, biliyorsun, bu benim kendi tasarımım olan özel bir program. Open Subtitles بالطبع، كان برنامجاً خاصاً ابتكرته بنفسي
    Bu maç için özel bir motivasyon göstermişe benziyorsunuz. Open Subtitles علمت أن لديك حافزاً خاصاً قبل خوض هذا النزال
    özel biriyle birlikte olduğunu çenesini kapatıp, karşılıklı susabildiği zaman anlıyor insan. Open Subtitles هذا عندما تجد شخصاً خاصاً للغاية عندما تستطيع فقط أن تخرس لدقيقة وتشاركه الصمت بارتياح
    Kennedy suikastının özel bir tür araba kazası olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل ترى فى اغتيال كيندى نوعاً خاصاً من حوداث السيارات
    Önceleri bir polistim. Sonra özel dedektif oldum. Open Subtitles ، في البداية ، كنت شرطياً . وبعدها مخبراً خاصاً
    Ben 20 yıl polislik yaptım 5 yılda özel dedektiflikte kaldım. Open Subtitles كنت شرطياً لمدة عشرين عاماً كنت مخبراً خاصاً لخمس سنوات
    Üzgünüm ahbap, ama bu kuşları uçurmak için özel biri olmak gerekiyor. Open Subtitles آسف ، لكنها تتطلب رجلاً خاصاً للطيران بها
    Kraliçenin neden kendi yortusunu yaptığına dair sizinkine katılmak yerine. Open Subtitles لماذا تصنع الملكة حفلاً خاصاً بها بدلاً من حضور حفلك
    Evet, çok kötü hissediyorum, Özellikle de bu akşam bağlanmıştık. Open Subtitles .. نعم، وأنا أشعر بأسف خاصاً بسبب توصلنا ببعضنا البعض
    Çok kişisel bir soruysa beni affedin. Open Subtitles هل تسامحنى إذا كنت أسأل سؤالاً خاصاً جداً ؟
    Bu hastalıkla ilgili bir şey yok, bu yüzden video dükkanına uğraman gerekebilir. Open Subtitles ليس هناك برنامجاً خاصاً عن ذلك المرض، لذا عليك أن تقف أمام القنبلة.
    - özel biri olmalı çünkü astsubaylar, albayın evine asla davet edilmezler. Open Subtitles يجب أن تكون شيئاً خاصاً لأن الـضباط هنا جميعـهم متكبرون,
    Senin için, insanların orta yerinde çok şahsi bir şey yaptım. Open Subtitles لقد فعلت شيئاً خاصاً جداً في مكان عام, فقط من أجلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more