"خاطئ في" - Translation from Arabic to Turkish

    • yanlış bir
        
    • terslik
        
    • yanlış olan
        
    • bir sorun
        
    • hiç yanlış
        
    • bir yanlışlık
        
    Tabii ya. Sen zaten hiç yanlış bir şey yapmadın ki, değil mi? Open Subtitles صحيح، فلم تقومي بفعل أي شيء خاطئ في المقام الأول، أليس كذلك ؟
    Saçma bir şeyler? Olmayacak bir şeyler? Bu resimde yanlış bir şeyler? TED غير طبيعي ؟ شاذ ؟ أهناك شيء خاطئ في هذه الصورة التي ذكرتها؟
    O anda tüylerim diken diken oldu ve bu işte bir terslik vardı. Open Subtitles ولاحظت لحظة مارأيت شعره المتوقف تحت عنقه وكان هنالك شيئ خاطئ في الأمر
    Bu evde hiçbir ama hiçbir terslik yok. Open Subtitles لا يوجد شيئ خاطئ في هذا البيت مطلقاً
    Bu durum bazı insanlara oldukça endişe verici gelebilir, endişe verici bir şey, ya da yapılması yanlış olan bir şey gibi. TED كل هذا قد يبدو منذراً لبعض الناس, و مؤشراً يدل على أمر مقلق خاطئ في المجتمع.
    Şimdi, tipik varsayım, eğer bir insan aldatıyorsa, ya ilişkinizde, ya da sizde bir sorun olduğu şeklinde. TED الآن، فإن الافتراض النموذجي إذا ما خان شخص ما إما أن هناك شيء خاطئ في علاقتك أو الخطأ فيك
    Anlaşılan doğum belgemde bir yanlışlık varmış. Open Subtitles كما يبدو, هناك شيء خاطئ في شهادة ميلادي
    Ne zaman teslim olacağını bilmenin yanlış bir yanı yoktur. Open Subtitles هناك لا شيء خاطئ في معْرِفة متى يَستسلمُ.
    Vay be, Albuquerque'den yanlış bir dönüş yapmalıyız. Open Subtitles يا إلهي .. يبدو أننا أتخذنا منعطف خاطئ في مدينة ألباكركي
    Evet. yanlış bir yerden dönmüş olmalıyım. Open Subtitles أجل, لابد و أنني قمت بدخول منطعف خاطئ في مكان ما
    Bu testlerde sürekli yanlış bir şeyler var. Open Subtitles هنالك دائما شيءُ ُ خاطئ في هذه الأختبارات
    Bu testlerde sürekli yanlış bir şeyler var. Open Subtitles هنالك دائما شيءُ ُ خاطئ في هذه الأختبارات
    - Anna, bir terslik mi var? - Neden? Open Subtitles - آنا، هَلْ هناك أيّ شئ خاطئ في الحقيقة؟
    Burada bir terslik var, büyük bir terslik. Open Subtitles هناك شئ خاطئ في هذا المكان
    Bu oyunda bir terslik var. Open Subtitles هناك شيء خاطئ في اللعبه
    Aynı zamanda düşünceli ve dikkatli de ve bunda yanlış olan hiçbir şey yok. Open Subtitles و متعمّقة التفكير و حذرة و لا شئ خاطئ في كلّ هذا
    Belki de, bazı insanlar da oralarda oturmakta ve bu konuda bir nevi ıstıraplı sorular sormakta, yani, dur, dur, dur, dur, dur, dur bir dakika, insanoğlunun doğaya bu şekilde müdahale etmesinde yanlış olan bir şeyler var. TED لكني أظن أن هناك بعض الناس الجالسين هنا يفكرون حيال أسئلة مقلقة،من نوع، لحظة، لحظة، لحظة، لحظة، لحظة، لحظة،انتظروا لحظة، هناك شيء خاطئ في التدخل بهذه الطريقة في الطبيعة.
    Belki de yüklemeyle ilgili bir sorun vardır. Daha iyi yükleyebilirsiniz belki, ha? Open Subtitles ربما هناك شئ خاطئ في الرفع ألا يمكنك الرفع أفضل من ذلك
    Formumda bir sorun olduğunu düşünmüyorum, teşekkürler. Open Subtitles انا لااعتقد ان هناك اي شيئ خاطئ في شكلي شكرا لك
    İlişkilerinde hiç yanlış bişey yapmamış gibi davranırlar Open Subtitles ماذا؟ ينكرون أنهم قد فعلوا .أي شيء خاطئ في العلاقة
    Ama Todd Backus hayatı boyunca hiç yanlış bir şey yapmamışa benziyor. Open Subtitles و لكن كأن تود باكوس لم يفعل أي شيء خاطئ في حياته بأكملها
    Bu ilişki işlerinde bir yanlışlık var. Open Subtitles كان هناك شيءٌ خاطئ في تلك العصائر.
    ! Bu evde bir yanlışlık var! Open Subtitles هنالك شيء خاطئ في البيت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more