Az önce Ruslarla konuştuğumuza göre onu kaçıranlar oldukça uyarı almış olurlar. | Open Subtitles | والأن، بما أننا تكلمنا مع الروسيين فسيصل كلامٌ إلى خاطفيها |
Dahası da, onu kaçıranlar, Kara Liste'deki herkesle görüşüyor. | Open Subtitles | بالأضافة إلى أن، خاطفيها تنطبق عليهم جميع الشروط المطلوبة لدخول القائمة السوداء |
Kızınız, saldırganlardan birinin fotoğrafını çekmeyi başarmış. | Open Subtitles | صورة إلتقطتها ابنتك لأحد خاطفيها |
İngiliz güvenlik güçlerine göre Bayan Dartmouth'un cep telefonundan bize ulaşan bu kare saldırganlardan birini işaret etmekte. | Open Subtitles | -قوات الأمن البريطانية تعتقد بأن هذه الصورة تم أخذها من الهاتف النقال للآنسة "دارتموث" يمكن أن يكون أحد خاطفيها |
Varildeki kızlardan birinin kaçıp onu kaçıran adamların peşine düştüğüne inanıyorum. | Open Subtitles | إحدى فتيات البراميل فرّت، وهي تطارد خاطفيها الآن |
Bu yüzden varildeki kızlardan birinin kaçıp onu kaçıran adamların peşine düştüğüne inanıyorum. Onları ele geçirip öldürüyor. | Open Subtitles | لذا أفكّر في أنّ إحدى فتيات البراميل فرّت، وهي تطارد خاطفيها الآن وتقتلهم |
Onu kaçıran kişiden nasıl kurtulduğunu ve eve dönüp en yakın arkadaşlarından nasıl yardım istediğini. | Open Subtitles | كيف هربت من خاطفيها وعادت للمنزل، بمساعدة اقرب صديقاتها |
Otoparkın kamerasında arabası görünüyor ve onu kaçıran kimse onun plakası. | Open Subtitles | لقد صُوّرت لوحة سيّارة خاطفيها. |