"خالدة" - Translation from Arabic to Turkish

• ölümsüz
• ölümsüzüm
• ölümsüzdür
• ebedi
• sonsuza
• koru
• ebedidir
• ölümsüzdü
• ölmeyeceğimizi
• Ölümsüz olacaksın
• ebediyen yaşayacak

Bir arkadaşım bana onun ölümsüz olduğunu ve öldürülemeyeceğini söylemişti.
، صديقي أخبرني بأنها خالدة . ولا يمكن أن تقتل.

ölümsüz ya da değil, bir dakikayı bile israf edemem.
خالدة أم لا، أنا لا تريد أن تضيع دقيقة أخرى.

Aynı zamanda bir erkek ve teorik olarak ölümsüz.
و يصا\ف أيضاً أنها ذكر و من الناحية النظرية خالدة

Bugün ölemeyeceğimi biliyorsun. Artık ölümsüzüm.
تعرف أنّه لا يمكن أنْ أموت اليوم فأنا خالدة الآن

Senin sorunun şu, Summers: Öyle iyi oldun ki ölümsüz olduğunu sanmaya başladın.
مشكلتك يا سمرز هو أنك جيدة وتظنين أنك خالدة

Mükemmel bir an... tüm yaşamı yakalar, ölümsüz yapar
لحظةرسمتتعبرعنالحباةبأكملها, و تصبح خالدة

Tek istediğim kızımın ölümsüz bir hayat sürebilmesi bu yüzden size yaşayan en büyük prensi getireceğim.
حياة خالدة لابنتي هي كل ما أطلب, و أعدكم بروح أعظم أمير.

Sophia, ölümsüz olabilmek için seni kurban edecek.
صوفيا تخطط للتضحية بك من أجل شراء حياة خالدة.

Biz, ölümsüz ruhlarla uğraşıyoruz, John. Onlar ölmez.
نحن نعمل مع ارواح خالدة يا جون وهم لا يموتون

Bu "çılgınca konuşmak" ölümsüz Bard'ın işidir. William Shakespeare.
كلام المجانين هذا هو مسرحية خالدة لويليام شكسبير

Elfler, insanlar Adem ve Havva'nın ilk günahı yüzünden lekelenmeselerdi neye benzeyeceklerini temsil eden, mükemmele yakın özelliklere sahip ölümsüz canlılardan oluşan bir ırktır.
فهم جنس كائنات خالدة شبه مثالية ويمثلون الصورة التي يتمنى أن يكون عليها البشر لو لم يتلوثوا بالخطيئة الأولى لآدم وحواء

Ruhun ölümsüz olduğu sonsuz hayatı simgelediği.
فالروحُ خالدة. و هي مُقدّرة للحياةِ الأبديّة.

Hiçbir şeyin seni öldürememesi için seni tamamen ölümsüz yapmamı istiyorsun.
أردتِ أن أجعلك خالدة بحقّ حتّى لا يمكن لشيء قتلك

Onun yerine, gecenin üçünde bir lokantanın otoparkında ölümsüz bir ırkçıyla oturuyorum.
وبدلاً من ذلك، ها أنا جالسة في ساحة توقف مطعم أغذيةسريعة في الثالثة صباحاً مع سيدة عنصرية خالدة

Şu zamana kadar ölüm konusuna pek de kafa yormamıştım. ölümsüz olmanın getirilerinden birisi herhalde.
أتعلم، لم أفكّر فعليًّا في الموت، أظنّها أحد مزايا كوني خالدة.

Tanrı doğmuş, doğmamış her çocuğu ölümsüz bir ruh ile kutsar.
ليبارك الله جميع الاطفال المولودين والغير مولودين. بروحاً خالدة

Ben ölümsüzüm... beni öldüremezsin.
لكنكِ تعرفين المشكلة، أليس كذلك؟ ! أنا خالدة

Sen baban gibi cennete gideceksin. Ruh ölümsüzdür tatlım.
ستذهبين الى الجنة مثل ابيك الروح خالدة يا عزيزتي

Yeteneğin sınırsız, doğaötesi ebedi ve tanrısal!
موهبتك كونية إنها ميتافيزيقية إنها خالدة

Başka yerimiz yok ki. Bu dostluk sonsuza kadar sürmeli!
ليس لدينا أى مكان آخر دع هذه الصداقة تكون خالدة

Tanrım bizi koru!
"هذه قصة حب خالدة"

Ama çikolata soslu brownie ebedidir.
لكن كعكة الشيكولاتة الجيدة تكون خالدة

Bizler gibi o da ölümsüzdü.
"ولكن مثل العديد من الـ "سيلفانز كانت خالدة

O canavarları bize öldürmemiz için gönderen ve aynı zamanda asla ölmeyeceğimizi işaret eden kimdir?
من الذي يرسل الوحوش لتقتلنا وفي نفس الوقت، أشياء خالدة

Planladığım sonuç sayesinde ölümsüz olacaksın. Oliver...
النهاية التي خططتها ستجعلك خالدة.

İnanılmaz derece tahrik edici ve ebediyen yaşayacak bir şahsiyet.
انها موضوع مثير للاعصاب بحد جنوني و شخصية خالدة