"خبرته" - Translation from Arabic to Turkish

    • deneyimi
        
    • Uzmanlığını
        
    • tecrübesine
        
    • deneyim
        
    • uzmanlık
        
    • göre kredinizi
        
    • onun uzmanlığına
        
    Ve sonra savaş zamanındaki telsiz operatörlüğü deneyimi ona ilgi çekici bir fikir vermişti. Open Subtitles و أعطته خبرته كمشغل للراديو في زمن الحرب فكرة ماكرة
    Saha deneyimi, büyük boşluk dolduruyor. Lojistik ve planlamada faydası büyük. Open Subtitles خبرته الميدانية، تسد ثغرة الدراية فيما يتعلق بالتخطيط والتنفيذ
    Onun Uzmanlığını bomba vakanda kullanabilirsin. Open Subtitles حسناً، ربما تجد طريقة لاستخدام خبرته في قضية المتفجرات
    Uzmanlığını kullanarak bize ne olduğunu söyleyebilir. Open Subtitles لنرى اذا كان بامكانة استخدام خبرته ليخبرنا بما حصل
    Sonu ölümle bitti. tecrübesine rağmen! Open Subtitles انظر إلى مآله، رغم كلّ خبرته التي تفوقنا
    Bu aşama; bilgisayarların insanlardan, bu alanda yıllarca deneyim kazanmış insanlardan, daha iyi yaptığı bir aşamadır. TED والتي هي بالاساس يجب ان يقوم بها الحاسوب وهو يقوم بها افضل من اي شخص .. مهما كانت خبرته العملية
    Ve Orlov da matematikçi, uzmanlık alanıysa... füzyon bombasındaki yüksek miktardaki patlayıcıların geometrisi. Open Subtitles وأورلوف عالم رياضيات خبرته الهندسة المتفجرات القوية داخل قنبلة ذرية
    Fakat siyasi gücü fazla olmayan birine göre kredinizi oldukça ilginç bir meseleyle tüketiyorsunuz. Open Subtitles لكن بالنسبة لشخص خبرته السياسية بسيطة فإنك قطعًا تتخذ خيارًا شيقًا حيال كيفية إنفاقها.
    Yani onun uzmanlığına girmiyor. Open Subtitles أعني، ليس هذا مجال خبرته
    Bu hayattaki tek deneyimi askerlikten ibarettir. Open Subtitles رجل طيب وبسيط خبرته الوحيدة... في الحياة من خدمته العسكرية
    Ayrıca, benden birkaç yaş daha büyük olduğu için Boland'ın iş deneyimi o pozisyon için çok daha yeterli. Open Subtitles تفكيره صائب بالرغم من فرق سنوات خبرتي "عن "بولند إلا إن خبرته مناسبة أكثر للمنصب
    Bay Brigance'ın kıt hukuk deneyimi bile ona öğretmiş olmalıdır ki... ben vali seçilmedim, henüz... ve kendisi kefalet talep etmek zorundadır. Open Subtitles يجب أن يعرف السيد (بريجانس) بالرغم من خبرته القانونية الضئيلة أنه لم يتم انتخابي حاكما.بعد وأنه يجب عليه تقديم طلب للإفراج بكفالة
    Hanford'ın açık alanda deneyimi çok. Open Subtitles هانفورد خبرته واسعة النطاق
    Bağlantılarını, Uzmanlığını. Open Subtitles إتصالاته، خبرته.
    Grupları geliştirmedeki engin tecrübesine dayanarak söylüyor. Open Subtitles قال ذلك بسبب خبرته الواسعة في تطوير الفرق
    Buradaki kimse onun tecrübesine sahip değil. Open Subtitles وهل يوجد احد هنا يتمتع بمثل خبرته
    Çabalarımızın karşılığına değecek büyüdükçe ve aşk ilişkiler dostuklar konusunda deneyim kazandikça bunlar hikayesinin hep birer parçası olacak. Open Subtitles فهذا يعطينا شئ للعمل من اجله بينما يكبر وتزداد خبرته بالحياة بينما يحب ، بينما يجد علاقات كل هذا سيصبح جزءً من القصة
    Ve uzmanlık alanı organ kaçakçılığına uygun olanları? Open Subtitles أي شخص قد تساعده خبرته في ممارسة المتاجرة بالأعضاء
    Fakat siyasi gücü fazla olmayan birine göre kredinizi oldukça ilginç bir meseleyle tüketiyorsunuz. Open Subtitles لكن بالنسبة لشخص خبرته السياسية بسيطة فإنك قطعًا تتخذ خيارًا شيقًا حيال كيفية إنفاقها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more