Başka bir şey olduğu konusunda sizi kandırmaya çalışsalar bile... | Open Subtitles | حتى عندما يحاولون خداعك بالتفكير بأنه شيء آخر |
Kafanı karıştırıp seni kandırmaya çalışıyorlar. Aldırma onlara. | Open Subtitles | انهم يحاولون خداعك , يعبثون برأسك , تجاهلهم |
Eğer seni herhangi bir şekilde pullarımı solutmak için kandırmaya çalıştığımı sanıyorsan maalesef yanılıyorsun. | Open Subtitles | إذا توهّمت أنّي أحاول خداعك لتتنفّس قشور جناحي، فأنت للأسف مخطئ. |
Belki böyle düşünmüşsündür. Seni kandırmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أدرك أنك قد ظننت هذا أنا لا أريد خداعك |
Başında beri aldatmaya çalışan insanları sevmem. | Open Subtitles | أنا لا أحب الأشخاص الذين يحاولون خداعك من البداية |
Gitme. Seni aldatmak hiç hoşuma gitmedi. Çok üzgünüm. | Open Subtitles | لا تذهبى ، لقد سئمت من خداعك انا اسف |
Beni bir kez kandırman senin ayıbın. Altı kez kandırman benim ayıbım. | Open Subtitles | انه من العار لك ان يتم خداعك مره, و من العار على ان يتم خداعى سته مرات |
Yani bütün bu benim yalancı olduğum ve seni kandırmaya çalıştığım tiyatrosunu bir kenara bırakabilir miyiz? | Open Subtitles | إذا نستطيع إيقاف الدراما عن كونى كاذب , ومحاولة خداعك ؟ |
Seni yine kandırmaya çalıştığımı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | اتعتقد اننى سأحاول خداعك ثانيةً؟ |
- Hayır, yapamayacaksın! - Bay Duritz, Sizi kandırmaya çalışmıyorum. | Open Subtitles | -لا تفعلي هذا سيد دورتيز, انا لا احاول خداعك |
İblis bu. Yüzümü çaldı. Seni kandırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه شيطان سرق وجهي ويحاول خداعك |
O arkadaşın değil. Seni kandırmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | إنها ليست صديقتك كانت تحاول خداعك |
Seni kandırmaya çalıştığımı düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تعتقد الأن أنني أحاول خداعك الأن |
Seni bir daha kandırmak istemediğim için buraya geldim. | Open Subtitles | رجاءً، أتيت إلى هنا شخصياً لأنني لا أريد خداعك مجدداً |
Seni kandırmak mümkün değil lordum. | Open Subtitles | فلا يُمكن خداعك فحسب يا مولاي. |
Senden kaşımanı isterdim ama kesin seni aldatmaya çalıştığımı düşünürdün. | Open Subtitles | كنت سأطلب منك ،أن تحك لي المكان لكن لا شك في أنك ستظن بأنني أحاول خداعك |
Seni aldatmaya çalışmıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أحاول خداعك |
Bazıları insanı aldatmak konusunda gerçekten iyidir. | Open Subtitles | بعض الناس فقط جيدون جداً في خداعك |
Ayrıca bir kez insan olduktan sonra bir daha bizi kandırman konusunda endişelenmeyeceğiz. | Open Subtitles | و إضافةً، عندما تكون بشرياً، فلن نقلق حيال خداعك لنا ثانيةً |
Hayır, NSA'de çalıştığını iddia eden biri tarafından Oyuna geldiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لا ، أنا أقول أنه رُبما تم خداعك بواسطة شخص ما ادعى أنه يعمل لدى وكالة الأمن القومي |
Zorla yapmıyorsun, üçkâğıda getirildin. | Open Subtitles | لم يتم خداعك. بل فصلوك! |
Üçkağıda geldiğin için üzgünüm, şikayetçi olmak istersen ve şikayetlerin ne olduğunu bulabilirsen bana haber ver. | Open Subtitles | آسف لأنه تم خداعك أخبرني إذا أردت توجيه الإتهام و إذا عرفت ما هي التهمة |
Sizi kandırmayı başarabilir. Tabii, annesini de. | Open Subtitles | قد يتمكن من خداعك وخداع والدته |
Seni kandırabileceği düşünmekle aptallık ettim. | Open Subtitles | كنت أحمق لأفكر بأننى أستطيع خداعك |
Seni kandırabileceğimi sanmakla aptallık ettim Samson. | Open Subtitles | حين أعتقدت أنى أستطيع خداعك أسرق ما يحلو لك |