| Çocuklar çok saftırlar onları kandırmak çok kolaydır. | Open Subtitles | الأطفال... جداً ساذجون، ومن السهل خداعهم. |
| Çocukları bilindik bir şekilde de kandırmak zordur. | Open Subtitles | الاطفال فطريا من الصعب خداعهم |
| Çünkü bu filmlerde dolandırılan aslında izleyicilerdir. | Open Subtitles | لأنّ الأشخاص الوحيدين الذين يتمّ خداعهم في الفيلم هم المُشاهدين. |
| Hepsi zeki bir fahişe tarafından dolandırılan John gibi görünüyorlardı. | Open Subtitles | يبدون كـ(جونز) يتمّ خداعهم من قبل عاهرة ذكيّة |
| kandırıldılar, yalan söylendi, öldürüldüler... | Open Subtitles | -حيث تم خداعهم والكذب عليهم وقتلهم |
| Usta koleksiyoncular dahi kandırıldılar. | Open Subtitles | وحتى الخبراء تم خداعهم |
| Tamam, oldu. Çok seçkin gözüküyorsun. Öyleyse onları kandırabiliriz. | Open Subtitles | تبدو مختلفاً جداً - إذا، سنستطيع خداعهم - المعذرة، آسف للمقاطعة |
| Onları kandırabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا.. يمكننا خداعهم |
| kandırıldıklarını öğrendiklerinde ne kadar kızacaklarını bir düşün. | Open Subtitles | فكري في مدى غضبهم عندما يكتشفون أنه تم خداعهم. |
| Bu tür çocukları kandırmak zordur. | Open Subtitles | فتيان مثلهم من الصعب خداعهم |
| Onları kandırmak bir yerde daha kolay olur. | Open Subtitles | إنّ خداعهم أسهل نوعًا ما |
| Ya da kandırıldılar. | Open Subtitles | أو تم خداعهم |
| Sokaktaki insanlar bu hainler tarafından nasıl kandırıldıklarını anlamak zorundalar | Open Subtitles | الناس في الشوارع يجب أن يعرفوا كيف تمّ خداعهم بواسطة الخونة |