Ve kargaşanın karanlığında Crom'u aldattılar ve ondan çeliğin sırrını aldılar. | Open Subtitles | وفى ظلمه الاضطرابات خدعوا كروم وأخذوا منه طريقة الفولاذ |
Bütün Danimarka'yı düpedüz aldattılar ölümüme böyle bir sebep uydurarak. | Open Subtitles | افعى لدغني وهكذا كل اذان سكان الدانمارك جميعا خدعوا وامتلات اذانهم بقصة مزيفة عن وفاتي |
Her şeyi elde edene kadar, iyi insanları kandırdılar, yavaş yavaş iyi insanların sahip olduğu her şeyi ele geçirdiler. | Open Subtitles | أنهم خدعوا الناس جيدة، والقليل من القليل من القليل، كانوا يأخذون ما التي تمتلكها، |
Göçmenlik Bürosu yetkililerini eski çevirmenmiş gibi davranarak kandırdılar. | Open Subtitles | لقد خدعوا مسؤولي الهجرة عن طريق انتحالهم صفة مُترجمين سابقين. |
Hayranların dolandırıldıklarını düşünsün istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكن أن نجعل جمهورنا يشعرون أنهم خدعوا أليس كذلك؟ |
Kuruldaki o adamlar, dolandırıldıklarını... farkediyorlar. Kendilerini korumak için debeleniyorlar. | Open Subtitles | أدرك الأعضاء أنهم خدعوا وهم يسعون لحماية أنفسهم |
Bay V.'yi aldattılar. Borçlarını ödemediler. Sana tek bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | لقد خدعوا السيد " فى " و استدانوا أقول لك شيئاً واحداً |
Ama annemi pek çok alışverişte kandırdılar. | Open Subtitles | لكنهم خدعوا أمي في تجارات عدة |