Aslında, belki bu arada sen de bana bir iyilik yapabilirsin. | Open Subtitles | في الواقع, ربما يمكنك أن تقدمي لي خدمة في الوقت الحالي. |
Bize aşağıda bir iyilik yaptın, teşekkür ederiz ama gerçek şu ki neden söz ettiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد اسديت لنا خدمة في الطابق الأسفل ونحن نقدر ذلك،ولكن الحقيقة ليس لدي ادنى فكرة عن ما تتحدث عنه |
Gelecek sefer bir iyilik istediğinde muson sezonunun... - ...bitmesini bekleyebilir miyiz? | Open Subtitles | عندما تحتاجين خدمة في المرّة القادمة، هلا انتظرتُ لما بعد انتهاء مُوسم الرياح الموسمية؟ |
- Evet, sadece bir iyilik karşılığında. | Open Subtitles | أجل، عليك أن تُسدي إليّ خدمة في المقابل |
Belki de senden bir iyilik isterim ileride. | Open Subtitles | ربما سوف اطلب منك خدمة في وقت ما |
Bu yüzden bana bir iyilik yap. | Open Subtitles | لذلك ستقدم لي خدمة في الحقيقة |
Küçük bir şey. bir iyilik aslında. | Open Subtitles | ،شيء صغير إنه خدمة في الحقيقة |
Gideon, senden büyük ve ciddi bir iyilik istemeliyim. | Open Subtitles | (جيديون), أريد أن أطلب منكَ خدمة في غاية الأهميّة. |
- bir iyilik aslında. | Open Subtitles | أود خدمة في الحقيقة |
- Ben de karşılığında bir iyilik yaptım. | Open Subtitles | لذلك قمت بإسدئك خدمة في المقابل ~. |