Öyle, ama musluk, gider ve tıkaç birkaç çizik dışında sapasağlamlar. | Open Subtitles | أجل لكن المصرف الحنفية و السدادة كلها بالخارج عليها خدوش قليلة |
Saygısızlık olarak alma ama, bu ışıltıdaki herhangi bir çizik sorun çıkartır, dostum. | Open Subtitles | يا، لا إزدراءَ، لكن أيّ خدوش تَتقدّمُ ذلك اللمعانِ، هناك سَيصْبَحُ مشاكلَ، رجل. |
Yivlerde bazı çizikler vardı. Tekrar çalabilmek için onları düzeltmeliyim. | Open Subtitles | هناك خدوش في المسارات يجب أن أعالجها حتي نستطيع سماعها |
Duvarda çizikler. Muhtemelen bir silah bilenmiş. | Open Subtitles | عنده خدوش على الحائط ربما حصل على سلاح حاد |
Çok fazla sıyrık yok, kırık kemiği de yok. | Open Subtitles | وهو ليس لديه حتى خدوش بالاضافة الى ولا عظمة مكسورة |
Aynı tür bir bıçak, ama... bunun üzeri çizik içinde, üstelik sapı da yıpranmış. | Open Subtitles | حسناً إنها من نفس النوع ولكن هذه عليها اثار خدوش على الجوانب والمقبض مهترئ |
Kalçanda birsürü çizik ve ısırık izleri var. | Open Subtitles | لـديكَ خدوش متعددة وعلامـات عـض علـى أردافـك |
Eğer cidden onu öldürdüyseniz nasıl oluyor da yüzünüzde hiç çizik olmuyor? | Open Subtitles | إن كنت قد قتلتها فعلاً, فكيف تمكنت من ألا تصاب بأي خدوش على وجهك؟ |
- çizik yok, ses gelen bir yer yok? | Open Subtitles | لا توجد خدوش ولا بقع ؟ أنا قصدت ذلك ، إنها كالجديدة |
Pekâlâ, bir çizik bile olmadan çıkarırsan almaya geldiğin her neyse sana beleşe vereceğim. | Open Subtitles | حسنا , اخرجها من دون خدوش و سوف اعطيك ماجئت من اجله مجانا |
Muhtemelen kasabanın yarısında manyetiklenme olayından sonra çizik vardır. | Open Subtitles | وعلى الأرجح أن نصف البلدة لديهم خدوش بعد حدوث واقعة المغنطة |
Bütün yüzü çizikler içerisinde ofise geldi. | Open Subtitles | هي جائت إلى هنا مع خدوش على جميع أرجاء وجهها |
çizikler... kurtulma çabalarıyla uyumlu. | Open Subtitles | كما أن هناك خدوش تدل علي المقاومة للتخلص من وضع الشنق |
Yerlerde ve duvarlarda çizikler, artı içeriden elektrik kabloların zararı... | Open Subtitles | توجد خدوش على الأرضية والحيطان وبالإضافة لذلك .. تلف أحد أسلاك الكهرباء |
Kemikte çizikler var ve burada, dişli bir görünüm var. | Open Subtitles | هناك خدوش على العظمة، ومظهر ناتئ من حيث قطعت |
Ne bir sıyrık, ne de tırnak altlarında DNA vardı. | Open Subtitles | لا خدوش ولا حمض نووي تحت الاظافر |
Pek çok sakatlık ve yara izi var. | Open Subtitles | الكثير من الإصابات القديمة خدوش , تغير جداري |
Justin'i sorguya aldığımızda yüzünde ve kollarında sıyrıklar vardı. | Open Subtitles | عندما أحضرناه, كان هناك خدوش على وجهه و ذراعاته |
Daha önce, kolunuzdaki çizikleri gizliyor gibiydiniz. | Open Subtitles | في وقت سابق، بدا لك أن يختبئ خدوش على ذراعك. |
Yerlerde mobilyaların oynadığına dair bir iz yok. Bir mücadele olsaydı iz bırakırdı. | Open Subtitles | .لا خدوش في الارضيه ناتجه من حركة الأثاث المشاجره كانت لتترك آثار |
Ya da çıktığı yeri gösteren bir çiziği, işareti veya ezilmeyi. | Open Subtitles | أو خدوش أو علامات أو تقويس تشيرإلىمكاناقتلاعه. |
Bunların aslında iki farklı atıştan olduklarına inanmıştım ama marjinal sıyrıkları yok. | Open Subtitles | اعتقد في البدايه انها اتت من طلقتين مختلفتين ولكن ليس لديها خدوش هامشيه. |
Kesikler var, boynun tırmalanmış. | Open Subtitles | تمتلك جروحكَ ؛ و خدوش على رقبتُكَ. |
tırnak izleri olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنها قد تكون خدوش من الأظافر |