| Yetiştirmen gereken 2 çocuğun var. Sadece al. Soru sorma. | Open Subtitles | لديكِ صبيّين لتعتني بهما ، خذيها فقط ولا تطرحِ أسئلة |
| İki ay olmasına rağmen... daha ikinci aşamaya geçememiş bu adamı ele al. | Open Subtitles | خذيها نصيحة من رجل لم يصل إلى المرحلة الثانية منذ شهرين |
| - Benim birikimlerim. Pek fazla değil. al. | Open Subtitles | مدخراتي، ليست بالكثير، خذيها وأرحلي من البلدة |
| Eve git. Anneni de götür. Biraz dinlen. | Open Subtitles | اذهبى الى البيت , خذيها الى البيت , ونالى قسطا من الراحة |
| Hemşire, onu hemen yoğun bakıma alın ve solunum cihazına bağlayın. | Open Subtitles | أيتها الممرضه خذيها للعنايه المركزه جهاز الانعاش بسرعة! |
| Nadiren hayranlık uyandırırım. Benim için önemli bir an bu. Lütfen, al. | Open Subtitles | رجاءاً , انا نادر ما أكون راضي هذه لحظة كبير ه لي , خذيها فقط |
| Günde iki kez bir tane al, Bessie. O sıcak basmaları geçer. | Open Subtitles | خذيها مرتين فى اليوم يا بيسى وستزول الحرارة. |
| Garajın önündeki kırmızı arabayı al. | Open Subtitles | هناك سيارة بويك حمراء اللون في الممر خذيها |
| al. - Bir şey rica edebilir miyim? | Open Subtitles | خذيها إلى الطب الشرعي الرقمي وافحصيها بجهاز الاتصال للصور |
| - al hadi al - furbolda mınçıka yok - yapma be | Open Subtitles | خذيها , خذيها - ممنوع عصا الكراتية في كرة القدم - تباً |
| - al hadi! - Eline yapıştı. - İyi misin? | Open Subtitles | فقط خذيها انها ملتصقه بيدك انت على مايرام؟ |
| Evet, evet, güzelim. Durma al hadi. Bu sadece senin kullanabileceğin minik büyülü bir asa. | Open Subtitles | هيّا عزيزتي خذيها إنّها عصا سحريّة صغيرة من أجلك |
| Eger durmazsan gözlerini oyacagim. Evet kizim. al bunu. | Open Subtitles | هيّا عزيزتي خذيها إنّها عصا سحريّة صغيرة من أجلك |
| - al, ye şunu. | Open Subtitles | ولكني لا أزال تعيساً كما كنت بالأمس خذيها وحسب |
| Onlarla uzun zaman yaşamış birisi olarak sözlerimi dikkate al. | Open Subtitles | لن تجني شيئاً من ذلك. خذيها كنصيحةٍ من شخصٍ أمضى وقتاً طويلاً كشخصٍ ميت. |
| Verdiğim paradan al o zaman. | Open Subtitles | حسناً، خذيها فحسب من المال الذي أعطيته لكِ |
| Onu hemen tamirciye götür, kontrol etsinler. | Open Subtitles | خذيها فورا للتصليح وأمريهم بفحص الخراطيم |
| Onu eve götür. 100 gram daha süt ver ve onu uyut. | Open Subtitles | خذيها الى المنزل , وأعطيها 4 اونصات وضعيها في فراشها |
| Honey, O'nu çadıra götür ve ilk yardım uygula | Open Subtitles | عزيزتي ، خذيها إلي المخيم وأعطيها الإسعافات الأولية |
| Hepsini alın. | Open Subtitles | فهو أمرٌ مُرهِق . خذيها جميعها. |
| - alın da aranızda paylaşın bakayım. - Emin misin canım? - Evet. | Open Subtitles | خذيها جمعيها انتي متأكده ياعزيزتي؟ |
| Diğerleri de yeni keşfedilmiş masumluğuna tanık olabilsin diye hanımefendiyi ortak salona götürün. | Open Subtitles | خذيها للغرفة المشتركة كي يرى الآخرين منظرها الجديد وفي المرة القادمة اطرقي الباب |