"خروجهم" - Translation from Arabic to Turkish

• Dışarı
• çıkış
• çıkmaları
• çıktıkları

İçeri girdiler. Dört kişiyi öldürdüler. Dışarı çıktılar.
لقد دخلوا وقتلوا أربعة أشخاص وعند خروجهم قتلوا الضحية الخامسة

İstemezlerse, Dışarı çıkarlarken ateş ederim.
وإن لم أتمكن من ذلك، سأقتلهم بمجرد خروجهم.

"Hawksin'de kalan insanlar çıkış yaparken daha zeki olur.
الناس الذين يقيمون فى هوكسن يكونون أذكى عند خروجهم

Az evvel... oyundan çıkış yaptı.
قبل لحظات فقط اللاعبون 6147 الباقون تمّ تسجيل خروجهم جميعًا

Bu kafasızların saklandıkları yerlerden çıkmaları zamanı.
إنّه وقت خروجهم من مخابئهم هل لديكِ نقود لتذكرة الحافلة ؟

Mahkemeden çıkmaları benim suçumdu. Ara vermek istedim.
لقد كنت السبب في خروجهم من المنزل, كنت بحاجة لأختلي بنفسي

Kızları Schonefeld'de durdurmak en az riskli seçenek, çünkü ülkeden çıktıkları an olası hatalar katlanarak artar.
إيقاف الفتيات في شونيفيلد هو أفضل خيار لتجنب المخاطر مجرد خروجهم خارج البلاد الأخطاء الممكنة تزيد أضعافا مضاعفة

Dışarı çıkmalarını bekleyeceğiz ve onları teker teker indireceğiz.
نحن ننتظر لحين خروجهم ونقتلهم واحد بعد الاخر

Sorun yok. Devre dışı bıraktın. Dışarı çıkamazlar.
لا بأس لقد عطلته لا يمكن خروجهم

Yine, polis bunu bir cinayet olarak ele alıyor ve ilçe sakinlerinden Dışarı çıkmaları gerektiğinde tedbirli davranmalarını istiyor.
"أكرر، الشرطة تتعامل مع الأمر بصفته جريمة قتل" "وتهيب بالسكّان المحلّيين إن تحتّم خروجهم أن يتوخّوا الحذر رجاءً"

Dışarı çıkmalarını bekleyeceğiz ve onları teker teker indireceğiz.
سننتظر خروجهم ونباغتهم واحدًا تلو الآخر

Şu kapıyı sürgüle sen. Dışarı çıkmadıklarından emin ol!
قم بسد هذا الباب جيدا تأكد من عدم أمكانية خروجهم!

Ve Dışarı çıktıkları gibi hepsini öldürelim!
و سنقتلهم عند خروجهم

Nasıl oluyor da bu insanlar buradan çıkış yolunu bulamamışlar?
كيفَ عثرَ الناس على طريق خروجهم من هنا؟

İçeri giriş çıkış hızlarına bakarsak çok hızlılarmış.
ونظرًا لمدى سرعة خروجهم من هنا ... فإنّهم كانوا سريعين

Kontrolden çıkmaları sizin hatanız!
! خروجهم عن السيطرة ايها اللعناء هو خطأكم

Biliyorsun... o kabinlerden çıktıkları zaman kendi geçmişlerini araştırmaya başladılar.
... أتعرف بمجرد خروجهم من تلك الكبسولات إنهم يبحثون عن ماضيهم