"خصوبة" - Translation from Arabic to Turkish

• doğurganlık
• doğurgan
• Doğurganlıkla
• verimli

Ve tüm işaretler en yüksek doğurganlık için bu geceyi gösteriyormuş.
وتشير كل الدلائل إلى أن أقصى خصوبة ستكون هذه الليلة تحديداً

doğurganlık testi yaptırmam gerek.
أواجه بعض الصعوبات أظنني أحتاج لاختبار خصوبة

Hamile kalamıyorum. doğurganlık testi yaptırdım zaten.
لا أستطيع أن أحمل كما أنني أجريت اختبار خصوبة

Ve ben bu dünyanın en doğurgan kadını gibi görünüyorum.
وأنا أبدو حقا كأني المرأة الأكثر خصوبة على الكوكب

En doğurgan olduğun ayları harcayıp senden ayrılıyor sonra da seni Gainey'yle olduğun için suçluyor.
بعض من أفضل شهورك الأكثر خصوبة ينفص عنك ومن ثم يشعر بالإنزعاج من غايني العار عليه؟

Hayır, burası bir zamanlar O.Z.'deki en verimli topraktı.
كلا، يفترض أن تكون هذه المنطقة من أكثر المناطق خصوبة في المنطقة الخارجية

Eğer kızla birlikte olmak istemiyorsa doğurganlık hapını temin etmesi için kıza yardım eden kim?
من يساعد صديقته لتمتلك حبوب خصوبة لو كان لا يخطط ليكون معها ؟

Demek istediğim, benim için, bunun olmasını sağlayan bir doğurganlık büyüsü yaptı.
أقامت تعويذة خصوبة لى والتي جعلت حملي ممكن

20'lerde bir putperest doğurganlık mezhebine başkanlık etmiş.
،وفي العشرينات إستضاف طائفة خصوبة وثنية

Ondan doğurganlık büyüsü yapmasını istedim.
طلبتُ منها أن تصنع لي سحر خصوبة.

Orada doğurganlık uzmanı olarak çalışıyor
إنها أخصائية خصوبة هناك

Açıkça belli ki ailendeki doğurganlık seviyesi pek iyi değil.
خصوبة عائلتك ضعيفة

Sahte doğurganlık hapı mı?
أدوية خصوبة غير مرخصة؟

Hayır doğurganlık hapları.
لا، مخدرات خصوبة

doğurganlık hapı.
دواء خصوبة

Ayak ne kadar taze olursa kadın da o kadar doğurgan olurmuş.
القدم الطرية و الأكثر خصوبة هي قدم الأنثى

Bu yüzden, doğurgan olacağını sandığımız günlerde sıkı çalıştık.
لذلك سعينا وراء ذلك فى أيام حسبناها ...من الأرجح أن تكون الأيام الأكثر خصوبة

Antik çağlardan günümüze kalan Yunanistan'daki en büyük ve en verimli ovadır.
كأكبر و أكثر سهول اليونان خصوبة منذ التاريخ القديم حتى اليوم