Galipler acımasızdı ve düşmanlarının en temel insan haklarını bile hiçe saydı. | Open Subtitles | وكان المنتصرون قاسية ونفت حتى الإنسانية الأساسية من خصومهم هزم. |
Savaş alanı boyunca her iki bölgenin de polipleri bağırsaklarını uzun bir ip gibi düşmanlarının üzerine çıkarırlar. | Open Subtitles | على طول جبهة القتال، بوالب كلا المتحاربين تقذف أحشاءها، شعيرات خيطية طويلة، على خصومهم. |
Böylece düşmanlarının karınlarını deşebilirler. | Open Subtitles | كي يتمكنوا من تمزيق أحشاء خصومهم |
Kaybediyormuş gibi yapıyorlar, ortaya konan paraları yükseltiyorlar ve rakipleri oyunda kalmak için daha fazla para koymaya zorluyorlar. | Open Subtitles | قال الرجل أنّ الأوراق مُتجدّدة، ممّا يُؤدّي لزيادة الرهانات، إرغام خصومهم على المُراهنة بأموال أكثر لمُجرّد البقاء في اللعبة. |
Yavrularını koruyup büyütebilmek için topraklarının farklı bölümlerine yayılıp en büyük rakipleri ile mücadele etmişler. | Open Subtitles | استغلّوا أجزاءً مختلفة من منطقتهم ليربّوا جراءهم ويحموها بنجاح وقاتَلوا ألدّ خصومهم |
rakiplerini kaçırıp açık denize sürüklemeyi sevdiklerini de söyledi mi? | Open Subtitles | هل قال أيضاً أنّهما أحبّا اختطاف خصومهم وسحب بهم إلى وسط البحر؟ |
rakiplerini kendilerine düşman ediyorlar. | Open Subtitles | مكونين من خصومهم أعداءً بعد ذلك لكنني أجعل منهم أصدقاءً لي |
Kazanacaklarını biliyorlar. rakipleri de biliyor. | Open Subtitles | إنهم يعرفون أنهم فائزون وكذلك خصومهم |
rakiplerini dağılmaya zorladıktan sonra seri ve acımasız bir şekilde tek tek vurdular. | Open Subtitles | يجبرون خصومهم على التفرق، ويقضون عليهم واحداً واحد في مجزرة سريعة وقاسية |
Kara kanatlı erkekleri, en değerli bölgeler için kanatlarını birbirlerine tehdit edercesine sallarken ya da rakiplerini suya düşmeye zorlarken izliyor. | Open Subtitles | تُراقب بينما يتنافس الذُكور ذُو الأجنحة القاتمة على أفضل الُبقع، يتوعد كلٌ منهم برفرفة جناحيه تجاه الآخر، أو جاهدين لرمي خصومهم نحو الماء. |
Ve şimdi de rakiplerini tanıyalım! | Open Subtitles | والآن، اسمحوا لي أن أعرض خصومهم. |