"خطةً" - Translation from Arabic to Turkish

• plan
• planı
• planım
• planın
• planımız
• planladığını söyledi

Bundan sonra bir plan yapıp hamlemizi yapacağız.
بعد أن نمسح المدينة ، لنضع خطةً ونبدأ بتنفيذها.

İşler bu hale geldiği için, artık plan yapmaya vaktimiz yok.
إذا كانت هذه هي الحالة، إذا، لا نملك الوقت لنضع خطةً مناسبة.

Haftalarca intikamım için plan yaptım.
أستغرقتُ أسابيعاً وأنا أحيكُ خطةً للانتقام

İnsanlar, Tanrı'nın onlar için bir planı olduğunu düşünmek isterler.
الناس تُحب أن تُصدق أن الرب لديه خطةً من أجلهم

Senin için planı olup da bizim planımızla birleştiren kişi mi?
الرجل الذي يحمل لك خطةً التي لها مزايا لصالحنا ؟

Seçimi kaybetmem durumunda hiç yedek bir planım olmadı.
إذاً، فلم أعدّ خطةً احتياطيّة . في حال لو خسرتُ الإنتخابات

B planı istemiyorsan iyi bir A planın olsun.
إن لم تُرد أن تكون لديكَ خطةً بديلة فتأكد من أن يكون لديكَ خطة أصلية جيدة

Efendim, taktik planımız hazır.
-سيدي، لدينا خطةً تكتيكية جاهزة

Ama aynı şeyi sen yapınca çok iyi bir plan mı oluyor?
ولكن عندما قررتي أنتِ فعل نفس الشيء، أصبحت خطةً عبقرية؟

Kafası karışık genç adamlara yardım eli uzatmak yerine, bir plan veriyorsunuz.
تأخذونَ الشبانَ المرتابونَ في مشوارهم وعوضاً عن تقديمِ المساعدةِ لهم تقدمونَ لهم خطةً

Fakat Loki sinsi bir plan yaptı.
لكنّ المخادع لوكي أعدّ خطةً ماكرةً.

Dahice bir plan, kendisini pespembe boyasa çırılçıplak piyanonun üzerine çıkıp "işte dahice bir plan" diye şarkı söylese bile göremezsin sen.
إنك لن ترى خطةً متقنةً حتى لو صبغت نفسها باللون البنفسجي... ورقصت عاريةً على ايقاع الموسيقى... ...

Zekice bir plan, Richard fakat, her şey Lilly'nin güvenilirliğine bağlı.
(إنها خطةً ذكية، يا (ريتشارد (لكنها كلها تعتمد على الثقة بـ(ليلي

Büyükannesinin yerini alan kız bu harika bir plan, Jess.
تلك خطةً عظيمة، (جيس) أن تكوني الفتاة التي تستبدل جدته

Aklımızı başımıza devşirip birlikte bir plan yapalım.
دعونا نحكّم عقولنا ونضع خطةً سويًّا.

Başkalarının onlar için bir planı olduğunu bilmek istemezler.
لا يُريدون معرفة أنّ أحداً آخر، لديه خطةً من أجلهم

Umarım Bay Callan ve Hanna'nın kendilerini kurtarma planı vardır.
أتمنى فقط بأنَّ "سام وكالين" لديهما خطةً ما لينقذا نفسيهما

İçeri gir. Bir planım var.
اصعد، لديّ خطةً

Belki işi kaybetmem daha büyük bir planın parçasıdır.
ربما خسارة وظيفتي يعتبر جزء من خطةً مــا.

Efendim, Dubaku'yu durdurmak için bir planımız var. Fakat yardımınız olmadan bunu yapamayız.
سيدي، لدينا خطةً لإيقاف (دوباكو) لكننا لا يمكننا القيام بها دون مساعدتك

Steven Tamal büyük birşeyler planladığını söyledi.
ستيفين تامال قال : انه يدبر خطةً كبيره