"خطر عظيم" - Translation from Arabic to Turkish

    • büyük tehlike
        
    • büyük tehlikede
        
    • büyük bir tehlike
        
    büyük tehlike zamanında Karanlık tehdit ederken bizden bile gizli olarak İşaretleri yaptı. Open Subtitles في وقت فيه خطر عظيم عندما كان الظلام يهدّد لقد صنع العلامات في السر حتى لم يخبرنا عنها
    Stanley, büyük tehlike içindeyiz. Open Subtitles ستانلى, نحن فى خطر عظيم
    büyük tehlike içindesiniz! Open Subtitles هيا.. أنت في خطر عظيم
    Gezgincilerimiz, baharatın büyük tehlikede olduğu konusunda uyardılar. Open Subtitles مستكشفونا حذرونا من هذا انتاج البهار فى خطر عظيم
    Eğer bu kızı biliyor ve tanıyorsanız, hayatınız büyük tehlikede demektir. Open Subtitles الحقيقة يا سيد رونالد ، إن كنت تعرف هذه الفتاة وبإمكانك التأكيد على هويتها فحياتك في خطر عظيم جداً أنا جاد
    Ustalar, vadi büyük tehlikede. Usta Shifu beni 4 savaşçı bulmaya gönderdi. Open Subtitles أيها المعلمون ، الوادي في خطر عظيم معلم شيفو أرسلني لإحضار أربعة محاربين
    Evet hem öğrenciler hem de tüm toplum için büyük bir tehlike olduğunu düşünüyoruz Open Subtitles نعم, نعتقد أنهم خطر عظيم على التلاميذ و المجتمع بصفة عامة
    büyük tehlike altındalar. Open Subtitles -{\cH9CFFFE}.. إنّهم في خطر عظيم
    Beni büyük tehlike için uyardı. Open Subtitles وحذرني من خطر عظيم
    büyük tehlike içindesiniz. Open Subtitles انت فى خطر عظيم انتظرني
    Ve şehriniz büyük tehlike altında. Open Subtitles وإن مدينتكم في خطر عظيم.
    - Beni dinle Lance. Eğer bu düşündüğüm kişiyse, bundan haberi olan herkes büyük tehlike içine girecektir. Kızım da dahil olmak üzere. Open Subtitles (لانس)، إن كان هذا من أظنه، فأي أحد يعلم بهذا في خطر عظيم بما يشمل ابنتي
    - büyük tehlike içindeydiniz. Open Subtitles -أنتَ كنت فى خطر عظيم
    Oh, olamaz! Psişik güçlerim, senin büyük tehlikede olduğunu söylüyor. Open Subtitles قوتى التنجيمية تقول لى انك فى خطر عظيم
    Seyahat Kitabı vasıtasıyla, Arayıcı'nın büyük tehlikede olduğunu bildiren bir haber aldım. Open Subtitles قدّ تلقيت رسالة بـ"كتاب الرّحلات"، بأن الباحث في خطر عظيم.
    Tüm bu parçalanmış fosiller Plesiosaurslar'ın yiyecek bulacağı ama çok büyük tehlikede oldukları daha derin sularda bulundu. Open Subtitles جميع هذه الحفريات الممزقه اوصالها بحاجة لــالطعام plesiosaursحيث الـ حيت يتواجد خطر عظيم
    Seni görselerdi büyük tehlikede olurdun. Open Subtitles علمت بأنهم لو رأوك ستكون في خطر عظيم
    Yvaine büyük tehlikede. Open Subtitles يفين في خطر عظيم
    Yvaine büyük tehlikede. Open Subtitles يفين في خطر عظيم
    Çok büyük bir tehlike ama aynı zamannda bir avuç sosyalist liberal herifin uydurması. Open Subtitles إنه خطر عظيم لكن بنفس الوقت إنه مجرد خرافة من بعض المتخلفيين الإجتماعيين
    Burayı derhal terk et. büyük bir tehlike içindesin. Open Subtitles اترك هذا المكان أنت في خطر عظيم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more