"خطه" - Translation from Arabic to Turkish

• plan
• planı
• planım
• planın
• planımız
• plandı
• planları
• planının
• plana
• planını
• strateji
• el yazısı
• plânı
• planmış
• planınız

İyi bir plan ama McAllister'ların sahip olduğu her şeyi riske atıyordu.
و هي خطه جيدة, لكنها تتضمن تجميع الباقي من الثروة المتبقية للعائلة

Ne planından bahsediyorsun? plan falan konuşmadık ama planımız var deyip duruyorsun.
نحن لم نناقش ابداً أي خطة وانت تستمر بقول انه لدينا خطه

Evet, evet, eminim Jennings'in bir planı vardır, ama kaçmak mı?
نعم , أنا متأكد أن جينينغز لديه خطه ولكن هروب ؟

Ve birşey daha. FM ile çalışmak için bir planım v ar.
وشئ اخر لدى خطه للعمل مع ال أف أم سوف ادمج هذا

Dinle, üzgün olduğunu biliyoruz, ama anlamak zorundasın, bu planın bir parçasıydı.
نحن نعلم أنك مستائه , لكنك لاتفهمين هذا كان جزء من خطه,

- Soğuk, sert ve güçlü olmalıyım. - İyi plan.
يجب ان اكون بارده قاسيه للسماح له بالمرور خطه جيده

Hayatın için plan yapabilirsin ama sonra karşına saçma sapan engeller çıkar.
تستطيع برسم خطه لحياتك و من ثم شيء جنوني تبدأ بالرمي تجاهك

Bir çeşit plan yapman gerekiyor... banka soymak için.
ليس لدينا اى خطه يجب ان يكون لديك خطه لكى تسرق بنك

Neden sen kendini beğenmişlik yapacağına, kendin bir plan yapmıyorsun?
لماذا لا تتوقف عن التعجرف،و تكون خطه بنفسك؟

Gerçekten testi geçemediğini düşünüyorsan seni kurtarmak için bir plan yaptık.
لدينا خطه جاهزه لأخذك للخارج, برنامج حماية.

Daha iyi bir plan düşünmeliyiz. Bu kötü bir plan çünkü onların planı.
يجب أن نفكر فى خطه جيده هذه خطه سيئه لهذا أخبرك لماذا هذه خطه

Böyle bir planı hayal ettiğine göre oldukça hasta bir beynin olmalı.
لا بد وأنك مكون من مجموعه من الأفكار المريضه لتختلق خطه كهذه

Bay Burns'ün planı o kadar korkunçtu ki ses çıkarmadan kabullenmekte zorlanıyordum..
خطه السيد بيرنز كانت مريعه جدا انا بالكاد استطيع السكوت والمضي بالخطه

- Bu akşam olmaz. planı var. - Yakında.
ليس الليله لدينا خطه خاصه الليله حسنـاً قريبــــاً

Ne Schrempf'im, ne yedek planım, ne de Nutriyum'um var.
شيرمبف ليس هنا ليست لدي خطه بديله وحلوى الطاقه انتهت

Gelecek için bir planım vardı. Üniversiteye gitmek istiyordum.
انا لدي خطه لمستقبلي. انا اريد ان اذهب للكليه.

Bir planım var. Jack, iyi olacağız. Tamam mı?
عندي خطه, جاك ساكون بخير تستطيع ان تفعل هذا

Birkaç gece önce, bunlar olmadan önce bunların yakında sona ereceğini bunu daha büyük bir planın parçası olduğunu söylemiştin.
في بضع ليالي مضت قبل أن تعم الفوضى قلت بأن كل هذا سينتهي قريباً وهذا كله جزء من خطه كبيره

Sadece, halen bir planımız olması düşüncesindeyim, hepsi bu.
أعتقد باننا يجب ان تكون لدينا خطه هذا كل ما في الأمر

Yanında yüzüğün bir kopyasını getirmişti. Bu düşüncesizce bir hareket değildi. Düşünülmüş bir plandı.
لقد أخذ نسخه من الخاتم معه إنها ليست فعله متهوره، إنها خطه

Ama hayır, Johnnie yaşlı adamı aradı, sanırım planları var... bu pisliği bu akşam almamızı istiyor.
لكن لا, جونى اتصل بالرجل العجوز واعتقد انه حصل على خطه اخرى لانه يريد الانتهاء من هذه اللعنه غدا بالليل

A planı işe yaramazsa B planını uygulamasın, A planının suyunu değil.
اذا لم تنج خطتك الرئيسيه لابد ان يكون لديك خطه بديله

Ama kurtulacaksak, yeni bir plana ihtiyacımız olacak.
ولكن اذا كان سننجو من هذا فسنحتاج الى خطه جديده

Merkezi kontrol edip bu geceki hareket planını öğreneceğim.
ساتفحص مركز القياده لاكتشف خطه العمل الليله قال انه ذاهب للحاق بذلك القطار

Bunun bir strateji olduğunu, takviye güçlerle geri döneceğinizi ve bunun bir plan olduğunu biliyorum.
أعرف أن هذه خطه و أنك ستعود بتعزيزات أو شئ ما أعرف أن هناك خطه

Aralarında küçük farklılıklar var bir insanın el yazısı, on yılda biraz değişebilir.
هناك تناقضات بسيطه, في مدى أن خطه قد يتغير في خلال 10 سنوات

Neyse, hangi plânı seçmem gerektiğini söyle sen.
علي أي حال , أخبرني عن أي خطه ينبغي أن أختارها

Biliyorum ama aptalca bir planmış.
اعلم , لكنها خطه غبيه

Yakalanmana karşı bir planınız olmalı.
لا بد من انه كانت هناك خطه اذا تم القبض عليكِ. كان يمكن ان يحضر لك محامٍ.