Aynı mahalledeniz. İşte bu yüzden bir sonraki hamlesini biliyorum. | Open Subtitles | أنا جئت من الحي نفسه لهذا أعلم ماذا ستكون خطوته التاليه. |
Bu da, sonraki hamlesini tahmin etmemizi zor hale getirir. | Open Subtitles | مما يجعل من الصعب علينا توقع خطوته المقبلة |
Bunu, 20 Temmuz 1969'da o meşhur adımı atan Neil Armstrong ve Apollo programı ile başardılar. | TED | وقد نجحوا في ذلك عبر برنامج أبولو حينها خطى نيل أرمسترونج خطوته الشهيرة في 20 يوليو 1969. |
Kainat bugünkü güzelliğine olan adımını ilk o zaman attı. | Open Subtitles | لقد خطا الكون خطوته الأولى لأن يكون . المكان الجميل الذى هو عليه الآن |
Reid, Spassky'nin maçı bıraktığını biliyorum, ama bırakmasa bir sonraki hamlesi ne olurdu? | Open Subtitles | ريد اعرف ان سباسكي قد سلم اللعبة لكن ما كانت خطوته التالية؟ |
O zaman hızlı davranıp, onlar harekete geçmeden önce Darius'la şirket arasında bağlanntı kurmalıyız. | Open Subtitles | اذن نحتاج ان نعمل بسرعة لربط ديريس بكل ماحصل قبل خطوته القادمة |
Oğlumun ilk adımlarını görmek için bir an önce eve gitmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أمل أن أصل للمنزل قبل أن يخطو طفلي خطوته الأولى |
Dövüşün başlarında, rakibini inceleyip, mesafesini öğrenip, sonraki adımının ne olacağını bilmen gerek. | Open Subtitles | في البداية لحظات من تلك المعركة، تحتاج إلى دراسة وسلم، تعلم مجموعة له، ومعرفة ما وسوف تكون خطوته المقبلة. |
Nazir'in bulundugu yerin izini sürmek ve onun bir sonraki hamlesini ön görmek benim sorumlulugumdu. | Open Subtitles | كانت مسؤوليتي أن أحاول أن أتقصى مكان وجوده وتوقع خطوته المقبلة. |
Benim onun hamlesini tahmin edememem, onun hamle yapmayacağı manasına gelmez. | Open Subtitles | وليس معنى أني لاأعلم خطوته التالية فلاأتوقع أن يقوم بشئ |
Adamlar bir sonraki hamlesini yapsın diye elimiz sikimizde ortada bekleyemeyiz. | Open Subtitles | في يدينا ننتظر الرجل الآخر يفعل خطوته القادمه |
Bir sonraki hamlesini tasarlıyor. | Open Subtitles | ربما للتفكير حوله خطوته التاليه |
Bir sonraki hamlesini tasarlıyor. | Open Subtitles | ربما للتفكير حوله خطوته التاليه |
Eğer 16 yaşındaki Berik bir tane yakalarsa babası gibi Kazak bir avcı olma yolunda ilk adımı atmış olacak. | Open Subtitles | إذا إستطاع بيرك ذو الــ 16 عشرة ، سنة أن يحصل على واحد سينطلق في خطوته الاولى |
Ama bu onun bir sonraki adımı ve şu an size gerçekten ihtiyacı var. | Open Subtitles | لكنها خطوته التالية، وهو يحتاجك الآن حقا. |
Yani mesela, bir bebeğin ilk adımını izleyin. | Open Subtitles | .. تعرف . مثل كأنك تشاهد طفلاً يمشي خطوته الأولى |
Destekçisi olduğum kişiyle, ilk adımını gözden geçireceğiz. | Open Subtitles | وأنا أشعر بالاجتماع مع بلدي سبنس للذهاب من خلال خطوته الأولى. |
İlk hamlesi kayıp gözcü Ian Walker'ın yerini... saptamaya çalışmak olmuş. | Open Subtitles | اذن خطوته الاولى كانت ايجاد المراقب ايان ولكر |
Her ne bulduysa... burada söylemiyor ama... sonraki hamlesi Ember ve Umber'ı güçlendirmek oluyor. | Open Subtitles | أياً ما وجده أنه لا يقول لكن خطوته المُقبلة هو تقديم التماس من أجل |
harekete geçmesini beklemiş. | Open Subtitles | وانتظره ليتخذ خطوته |
Yeni Güney Afrika'da ilk adımlarını atıyor. | Open Subtitles | آخذاً خطوته الأولى إلى . جنوب أفريقيا " الجديدة" |
Bir sonraki adımının ne olduğunu bulmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج بأن نعرف خطوته التاليه |
Bir sonraki hamlesinin ne olduğu anlaşılsın dedim sonra da o rutini bozmasını söyledim. | Open Subtitles | ليظـن الجميع بأنهم سيعرفون خطوته التاليـة ويتعقبـون روتينـه المعيـن وهـو يكسر روتينـه |