Ama önceden de pederdin! Bu bir günah! Bir günah! | Open Subtitles | لكنك الآن أنت كاهن سيعد هذا الآن ذنب ، خطيئه |
İnsanlar büyük bir günah işledi çünkü kendilerine altın bir tanrı yapıp, tapındılar. | Open Subtitles | و أخطأ الناس خطيئه عظيمه حيث صنعوا لأنفسهم إلها من الذهب |
İnsanlar büyük bir günah işledi çünkü kendilerine altın bir tanrı yapıp tapındılar ve onu omuzlarında taşıyarak sevindiler ve şöyle dediler: | Open Subtitles | و أخطأ الناس خطيئه عظيمه حيث صنعوا لأنفسهم إلها من الذهب و حملوه على أكتافهم و أخذوا يصيحون فى إبتهاج |
Ama bence günahtı ve Tanrı bizi cezalandıracak. | Open Subtitles | و لكنني أظنها خطيئه و الرب سيعاقبنا |
Bu Tanrı'ya karşı bir günahtır! Bu ülkeye karşı bir günahtır! | Open Subtitles | تلك خطيئه فى حق الله تلك خطيئه فى حق البلد |
Her sokak köşesinde, her evde ölümcül bir günah var, ve görmezden geliyoruz. | Open Subtitles | نرى خطيئه قاتله فى كل ركن فى الشارع 000 فى كل منزل 000 ونتحمله |
Her sokak köşesinde, her evde ölümcül bir günah var. | Open Subtitles | نرى خطيئه قاتله فى كل ركن فى الشارع فى كل منزل |
Merak günah değildir, Harry. Ama dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | الفضول ليس خطيئه يا هارى لكن عليك أن تتدرب على الحذر |
O senin Tanrı'ya karşı işlediğin bir günah olurdu. | Open Subtitles | كنت أعتقد بأنكِ تفعلين خطيئه ضد الرب لذا إذا دخلت عليكِ وأنت تفعليها |
Bir süre sonra herkes dans etmenin günah olduğunu düşünmeye başladı. | Open Subtitles | وبعد فتره لقد بدا الجميع يفكر فى ان الرقص خطيئه |
Ama nankörlük, Tanrı'ya inanan biri için olduğu gibi ruhani yönden batmış biri için günah değildir. | Open Subtitles | و لكن الجحد ليس خطيئه تقارن بالإفلاس الروحي الخاص برجل مؤمن بالله |
İkimizde evlenmeden önce ilişkiye girmenin günah olduğunu biliyoruz ama bunun için affedileceğini de biliyoruz çünkü bunun için dua ediyoruz. | Open Subtitles | نعرف أن ممارسة الجنس دون زواج هي خطيئه لكن نحن نعرف أن ذنبنا سيُغفر |
Onunla akraba olmayan kadınlarla bu şekilde konuşmasının günah olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أنها خطيئه التحدث بهذا الشكل لامرأه لا تقربه |
Benim bir günahım yok ! günah baştan çıkanın değildir , baştan çıkaranındır derler ! | Open Subtitles | لكني لاأرتكب الخطايا ، وان الاغراء خطيئه ؟ |
Fil öldürmek bir günah. | Open Subtitles | قتل فيل هو خطيئه |
Diğer tüm günahlar gibi bir günah! | Open Subtitles | بل خطيئه مثل أي خطيئه أخرى |
Bağış, günah değildir. Ayakkabılar benim değildi. | Open Subtitles | لايوجد خطيئه فى الاحسان جينى |
Ama bence günahtı ve Tanrı bizi cezalandıracak. | Open Subtitles | و لكنني أظنها خطيئه و الرب سيعاقبنا |
Ed'in ölümünün ardından dua etmem günahtı. | Open Subtitles | دعائي من اجل موت "إد" كأن خطيئه |
Ekmek bırakmak günahtır. | Open Subtitles | تبديد الخبز خطيئه |
Elbette. Yalan yere yemin etmek affedilmez bir günahtır, Alexander. | Open Subtitles | خطيئه مميته أن تقسم بالكذب |