"خطيئه" - Translation from Arabic to Turkish

    • günah
        
    • günahtı
        
    • günahtır
        
    Ama önceden de pederdin! Bu bir günah! Bir günah! Open Subtitles لكنك الآن أنت كاهن سيعد هذا الآن ذنب ، خطيئه
    İnsanlar büyük bir günah işledi çünkü kendilerine altın bir tanrı yapıp, tapındılar. Open Subtitles و أخطأ الناس خطيئه عظيمه حيث صنعوا لأنفسهم إلها من الذهب
    İnsanlar büyük bir günah işledi çünkü kendilerine altın bir tanrı yapıp tapındılar ve onu omuzlarında taşıyarak sevindiler ve şöyle dediler: Open Subtitles و أخطأ الناس خطيئه عظيمه حيث صنعوا لأنفسهم إلها من الذهب و حملوه على أكتافهم و أخذوا يصيحون فى إبتهاج
    Ama bence günahtı ve Tanrı bizi cezalandıracak. Open Subtitles و لكنني أظنها خطيئه و الرب سيعاقبنا
    Bu Tanrı'ya karşı bir günahtır! Bu ülkeye karşı bir günahtır! Open Subtitles تلك خطيئه فى حق الله تلك خطيئه فى حق البلد
    Her sokak köşesinde, her evde ölümcül bir günah var, ve görmezden geliyoruz. Open Subtitles نرى خطيئه قاتله فى كل ركن فى الشارع 000 فى كل منزل 000 ونتحمله
    Her sokak köşesinde, her evde ölümcül bir günah var. Open Subtitles نرى خطيئه قاتله فى كل ركن فى الشارع فى كل منزل
    Merak günah değildir, Harry. Ama dikkatli olmalısın. Open Subtitles الفضول ليس خطيئه يا هارى لكن عليك أن تتدرب على الحذر
    O senin Tanrı'ya karşı işlediğin bir günah olurdu. Open Subtitles كنت أعتقد بأنكِ تفعلين خطيئه ضد الرب لذا إذا دخلت عليكِ وأنت تفعليها
    Bir süre sonra herkes dans etmenin günah olduğunu düşünmeye başladı. Open Subtitles وبعد فتره لقد بدا الجميع يفكر فى ان الرقص خطيئه
    Ama nankörlük, Tanrı'ya inanan biri için olduğu gibi ruhani yönden batmış biri için günah değildir. Open Subtitles و لكن الجحد ليس خطيئه تقارن بالإفلاس الروحي الخاص برجل مؤمن بالله
    İkimizde evlenmeden önce ilişkiye girmenin günah olduğunu biliyoruz ama bunun için affedileceğini de biliyoruz çünkü bunun için dua ediyoruz. Open Subtitles نعرف أن ممارسة الجنس دون زواج هي خطيئه لكن نحن نعرف أن ذنبنا سيُغفر
    Onunla akraba olmayan kadınlarla bu şekilde konuşmasının günah olduğunu söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته أنها خطيئه التحدث بهذا الشكل لامرأه لا تقربه
    Benim bir günahım yok ! günah baştan çıkanın değildir , baştan çıkaranındır derler ! Open Subtitles لكني لاأرتكب الخطايا ، وان الاغراء خطيئه ؟
    Fil öldürmek bir günah. Open Subtitles قتل فيل هو خطيئه
    Diğer tüm günahlar gibi bir günah! Open Subtitles بل خطيئه مثل أي خطيئه أخرى
    Bağış, günah değildir. Ayakkabılar benim değildi. Open Subtitles لايوجد خطيئه فى الاحسان جينى
    Ama bence günahtı ve Tanrı bizi cezalandıracak. Open Subtitles و لكنني أظنها خطيئه و الرب سيعاقبنا
    Ed'in ölümünün ardından dua etmem günahtı. Open Subtitles دعائي من اجل موت "إد" كأن خطيئه
    Ekmek bırakmak günahtır. Open Subtitles تبديد الخبز خطيئه
    Elbette. Yalan yere yemin etmek affedilmez bir günahtır, Alexander. Open Subtitles خطيئه مميته أن تقسم بالكذب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more