Alkollü araç kullanma cezasından yırtmak için hâlâ Nişanlın olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | حسناً، من أجل أن تلغي التهمة فهي لا تزال تزعم أنها خطيبتك |
Bu ne kadar da aşağılık, rezil bir konuşma tarzı böyle. Nişanlın o senin. | Open Subtitles | أنها لطريقة وضيعة ورخيصة للتحدث عن خطيبتك |
Nişanlın kucağıma oturabilir. | Open Subtitles | بإمكان خطيبتك أن تأتي . و تجلس على ركبتيّ ، هيا |
Şimdi bekle burada. nişanlını getireceğim. Tanışmanızın zamanı geldi artık. | Open Subtitles | قرار حكيم، والآن انتظر هنا سأجلب خطيبتك فأخيراً سوف تتقابلا |
Ben de bu sabah ayrılıp nişanlının yanına gittiğini sanıyordum. | Open Subtitles | وظننت أنك غادرت هذا الصباح إلى منزلك حيث تعيش خطيبتك |
nişanlınla birlikteyken birden canavara dönüşmek zorunda olmamanla aynı sebepten. | Open Subtitles | لنفس السبب لايجب عليك ان تقلق حول التوحش على خطيبتك |
Son birkaç haftadır Nişanlınız, eski aşkına doğru yönelmeye başlamıştı, haksız mıyım? | Open Subtitles | خلال الأسابيع الأخيرة، خطيبتك كانت قريبة جداً من حبها القديم، أليس كذلك؟ |
Onlara Lord Davenport'un adamlarını nişanlına asitle saldırttığını mı söyleyeceksin? | Open Subtitles | أنت ستخبرهم أن اللورد دافينبورت أرسل رجله لمهاجمة خطيبتك بحامض؟ |
Denny! Eski Nişanlın, veda etmeden gitti. | Open Subtitles | هاي ديني, خطيبتك السابقة لقد ذهبت لتأخذ نزهة. |
Hadi ama Marshall, hala Nişanlın olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هيا يا مارشال .. بجد هل تظن انها مازالت خطيبتك ؟ |
Her zamanki gibi güzel Nişanlın haklı. Haydi dostum. | Open Subtitles | يا صديقي ، إن مع خطيبتك الجميلة الحق هيّا |
Nişanlın benden birşey çaldı ve ben de onu geri istiyorum. | Open Subtitles | سوف تقوم بعمليّة استرداد بسيطة خطيبتك قامت بسرقة شيئ يخصني وأريد إسترداده |
Peki, hamile bir Nişanlın olmanın dışında, o kafanın içinden neler geçiyor acaba? | Open Subtitles | بجانب خطيبتك الحامل ما الذى يدور فى رأسك |
Kalmayacaktım ama, sevimli Nişanlın ve yeni kız arkadaşı ısrar ettiler. | Open Subtitles | لم أكن سأنتظر, ولكن خطيبتك, وصديقها الجديد أصروا أن أبقى. |
Seni iyi tanıdığımızdan, Bob nişanlını derinden sevdiğini anlamak bizim için kolay. | Open Subtitles | إنّنا نعرفك تماماً يا بوب، من الواضح لكلينا أنّك تحب خطيبتك كثيراً. |
nişanlını dans ederken etkilemediğin çok açık, değil mi? | Open Subtitles | من الواضح انك لم ترقص مع خطيبتك ابداً ، اليس كذلك |
Sana nişanlının mahkemede kimin yanında oturduğunu hatırlatmama gerek var mı? | Open Subtitles | أعليّ تذكيرك بالشخص الذي كانت تجلس خطيبتك بجواره في قاعة المحكمة؟ |
nişanlının bana dün gece gönderdiği fotoğrafların kopyasını görmek istemez misin? | Open Subtitles | ألا تريد رؤية نسخ من الصور التي أرسلتها خطيبتك ليلة أمس؟ |
Evde güzel nişanlınla olmaktansa neden burada benimle berabersin? | Open Subtitles | إذاً, ماذا تفعل هنا معي بدلاً من البقاء في البيت مع خطيبتك الجميلة؟ |
Nişanlınız asistanınız olarak Leipzig'de çalışmak istiyor. | Open Subtitles | ان خطيبتك تريد العمل كمساعدة لك فى ليبيز |
nişanlına yeni bir dans öğretmeye çalışıyorum sadece. | Open Subtitles | انا فقط احاول ان اعلم خطيبتك رقصة جديدة. |
Büyük ihtimal, Nişanlınızın yüzüğünün de içinde bulunduğu bazı insan kalıntıları bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا بقايا انسان والتي احتوت بالتأكيد على خاتم خطيبتك |
Sorun yapma, ben senin nişanlınım. | Open Subtitles | لا تقلق , أنا خطيبتك الجميع يفترض |
Bay Doyle, nişanlınızı bir dakikalığına ödünç alabilir miyim? | Open Subtitles | اعذرني ، سيد دويل هل يمكن أن أَستعير خطيبتك الساحرة للحظة ؟ |
Basın nişanlandığımızı öğrendiği anda, ...kampanyandaki kilit isim olmaktan çıkıp nişanlından başka hiçbir şey haline geldim. | Open Subtitles | , منذ أن عرفت الصحافة أننا مخطوبان أنا تحولت من كوني لاعبة أساسية في الحملة إلى لا شئ أكثر من مجرد خطيبتك |
Basın bizim Nişanlı olduğumuzu öğrendiği anda, kampanyanda kilit oyuncu olmaktan nişanlından başka hiçbir şey olmamaya dönüştüm. | Open Subtitles | تحولت من كوني لاعبة أساسية في حملتك الانتخابية إلى مجرد خطيبتك الخطيبة الأولى و أنتِ كنتِ تعرفين أن هذا سيحدث |
Neden arkadaşınızla konuşuyorsunuz da nişanlınızla konuşmuyorsunuz? | Open Subtitles | ما الذي يدفعك للتحدث مع اصدقائك و ليس مع خطيبتك ؟ |